Çehremde sarmaşık
al değil, melâl
gözlerin konuşur, dilindir lâl.
Ben ki yanan, ben ki yakan
karşında ateş lakin lerzan.
Şiir sansın bilmeyen
gece içre hezeyan.
Kara gözler ey dimağımda füsun
Beni vuran ey adım hüzün.
Gıyabında sardım seni
ve gecemde dal dal tütün.
Habil, mahzun ararsan
gel yüreğimden tutun.
Çehrende mihrimah göğümde füsun
ey ok kirpikler, benim adım hazin.
Her guşemde işgal
saçların, masiva.
Dağlar yaramı, gözlerinde muhteva.
Şimdi vakit, vuslata sen kala
yıldızlara sorarım, âfitab nerededir.
Pusulamın şimali senin kokun.
Bahar gelsin garbıma
hele bir dokun.
Mülteci gönlümün hududu
kaşların, yurdum.
Dudağında tebessüm, Kerbelâ’da suyum
Sebebim, şehadetim
Sen misin?
Huseyn’e verilmeyen yudum.
Usanışım,
kalmışım müebbedinde hasretin,
Bana halvettir
yüreğinde esaretim.
Bir zindan ecelim,
Bir zindan sefaletim.
Sorarım hüküm ehline
mahpusum nerdedir?
Kirpiklerinde tutsaklığa değer mi hürriyet?
Şu cismim hür olsa da şayet:
Efsun kıyımda vuruş
ufkun ardından doğan güneş.
Efsun ki yüzünde saklanır kamer
onun selamında saklı seher
adım sahip değil sadık bir hizmetkar.
Bin Züleyha bu füsuna bedel.
Efsun cümle cihanın dilinde şiir
o bende değil, benden içre gizlidir.
Ben demire vuran örs
kor kor yanan köz.
Tenin, ayakların, ellerin devletim.
Hakan sen
Seddin ta kendisi benim.
Ben muhtaç
Bir yılgın
Bin yıkkın
Gel, bir yudum su hakkım.
Fatih İstanbul’a
Mekke’ye Yavuz
Benim ferahım sen
Yoksa bu Efsun mu?
O bilinmez Zülkarneyn…
Hüseyin Dursun 2
Kayıt Tarihi : 29.12.2017 03:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!