Bülbül dalda mahsur kalmış bugün, gül-rânâsı kalmamış
Leylâ aynı leylâ ama, divânesi kalmamış,
Yanıp yakılan o şem’in pervânesi kalmamış!
Meydan kargalara teslim, kayıplarda andelip;
Behlül ararsan çoktur da bir Dâne’si kalmamış,
İnci cevher saçan dilin endazesi kalmamış! ...
Misafir yollarda nâçâr, bir keremkâr gözlerken,
Hâtem bugün hane-berduş, kâşânesi kalmamış,
Tayy-ı mekân edip gitmiş hasenesi kalmamış! ...
Rindân için meyhâne bir virânedir ki artık,
Cem bir efsane olmuş, peymânesi kalmamış,
Şarab-ı nâb dökülmüş, meyhânesi kalmamış! ...
Zaloğlu yok bugün artık nâmı söylenir hayfâ!
Bu meydanda entrikanın bîgânesi kalmamış;
Güreş aynı güreş ama merdânesi kalmamış!
Ey ehl-i dil âtiye bak, mâzi ankadır artık,
Hikâyet ettiğin bahsin efsânesi kalmamış! ...
Kayıt Tarihi : 7.11.2007 15:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Tezölmez](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/07/efsane-44.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!