ne kaldı bize
kırılmış oyuncaklar
küskün iki çocuk
burnu salya sümük bir aşk
ve kokusuz bir nisan
mavi mi o
öyleyse maviyim bundan sonra
uçsuz bucaksız sarhoş bir maviyim
deli bir maviyim
onlar kadar maviyim
üç kırk beş...
rasyonel menekşem!..
saat üç kırk beş.
güneşi çekiyor saçlarından bir sıcak uyanma
ben omurlarımdaki sızılı bütün metal parçalarımla, sana çekiliyorum.
deniz gözlerine değdiği için uçsuz
rüzgâr saçlarını öpünce asil
güneş etinle sıcak sevgilim
efruz cemrelerine mağlup
kızıl dudaklarına değdiği için diri
herkes sanıyor
ben...
sanmıyorum!
o kitap okuyorum
sen şiir yazıyorum
sen varsan sıcaktı çay
tavşan kanıydı mis kokuluydu
lezizliği sendendi
içimi ısıtması yüzümü güldürmesi
bahanemdi hep.
yoksa ne ki bu çay?..
yağmurlar yağmurlar yağmurlar
saçaklarını öpmeyi bilen yağmurlar
taksanıza ellerimi gövdenize
yüzünün cennetine inen yağmurlar
yağmurlar yağmurlar yağmurlar
damla damla şiir yapıp beni
koydum göz uçlarına
sayfa sayfa çağıldayıp
ağladım seni
damladan ummana dönene dek
kaç promil bu sensizlik
yeter
tamam
içmekse içtim
zilzurnayım işte
düşmekse




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!