Fotoğraf karesi gibi, ari
Gök mavi, boz mavi
Çıkıp kireç kubbesinden
Dünyaya bakayım bari
Yadımda Rumeli, berimde İslamhaneleri
Yüzüme meltem vursun,
begonviller uçuşsun.
Bir yavru kertenkele
ağır aksak kaçışsın.
Sen sade freddo espresso,
en zamane arayışsın.
Bir yudum aldığımda bile, genzime yayılmışsın.
Platon’u hatırladım, tek olan tanrıydı.
O idea anlatısı, ne de güzel yazıydı.
Yokuş aşağıydı, gözüm kapalıydı.
Bu yapacağım iş, mükemmeli aramaydı;
sanki ummana dalmaydı.
Farosun bedeninde minare bulmaydı.
Şu Adalar Denizi, coğrafyada yamaydı.
Değirmenler her adada var mıydı?
Yoksa Değirmenlik mi oranın adı?
Sahi ya o doğurgan kadın, ki Milolu Afrodit’tir.
Dopdonuk bakışıyla Frenk iline mi gitmiştir?
Kafamın içinde döner, çevresinden kareler
Elbette bir köşesine Türk’ün denizi (Tourkothalassa) derler!
Küp şeker misali bembeyaz evlerimiz
Bodrum’un her yanında dikili işlerimiz
Meryem ana bak, buralar da bizim deniz!
Öyle saf, epey girintili, yeterince temiz
Sen ki Kur’anda saflığın hecesi
Bilirsin buralar da bizim ilin dibacesi
Bu gök kubbe altında, her aklıma takıldığında
Gece gündüz demeden, bulunduğum Bayraktepe’den
“Eflatun Camii ideamı kabul etsin yaradan”
Böyle ederim duamı, çıkıversin aradan
Kayıt Tarihi : 5.12.2025 17:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
150825 - Attika 15 Ağustos, Ortodoks Hristiyanlarda Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi bayramıdır.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!