işte şimdi,
tam bu saatte
bir kez daha anlıyorum ki,
yokuz biz bu oyunda.
çalınmış tüm rollerimiz
ve sahneye uzaktan bakan gözlerimiz,
kendi buğusunda boğulmuş
gecenin en kasvetli yerinde...
ve tam şu anda
ya da daha demincek,
yitirdik tüm güzellikleri,
bu sahte oyunun tozlu sahnesinde...
şimdi,
tüm susuşları kaldırıp bir kenara,
sessizliğe emanet ettiğim
haykırışlarımı sunuyorum,
dipsiz ve karanlık sulara...
ey hayat!
bir kez olsun dürüst ol
hiç olmazsa çocuklara...
ey çocuk!
bak duruyor hala orada;
dallarında eflatun,
dallarında bahar kokusu,
sarıl sende o leylaklara...
senin yerin bahçendir
uzak dur,
kolu dikenli karanlık kapılara...
bil ki,
kanatarak ellerini
açacak olursan o kapıyı
kirli kan rengi
bir sahne bulacaksın karşında,
kan sızacak çocuk karşında,
sağdan sola,soldan sağa...
işte o kandır,
senin ''aldım verdim''
onların ''ben seni yendim'' dedikleri,
oyundur bu çocuk,
yazıp yazıp yönetemedikleri...
kapat o karanlık kapıyı çocuk
ve eflatun düşler büyüt yarınlara..
dallarında bahar,
dallarında leylaklar...
ve büyüdüğünde o gün,
tutup ellerinden,
karanlık kapılar önünde çocukların,
dallarından baharın,
eflatun bir leylak kopar...
Kayıt Tarihi : 11.12.2009 12:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!