Efkârıma Çeyrek Var Şiiri - Halil Pazarlı

Halil Pazarlı
131

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Efkârıma Çeyrek Var

(yalnızlık sırça köşküm / cama dayanmış burnum
hava puslu, bulutlu / efkârıma çeyrek var)

Sen İstanbul gibisin sevgilim..

Bazen Sultan Ahmet Camii'nin avlusunda yemlenen
gri bir güvercinin; kursağında dil gibi
ürkek, kuşkulu ve
.................... tedirgin sözlerin..

Bazen Karaköy İskelesi'nde akşam simidi satan
hınzır bir bacaksızın; yüreğinde can gibi
sıcacık, taptaze ve
.................... çıtır çıtır hevesin..

Bazen de Pera Palas Oteli’nin aynalarında gezinen
fettan bir gölgenin; yalazında tül gibi
hesapsız, çalpara ve
.................... çırılçıplak sebebin..

Kâh Eminönü’nün nemli zemini gibisin
kâh Kasımpaşa’nın delikanlı ayazından
..................................................daha keskin ve derinsin
ve sanırım Babıali’de değil de
Kumbaracı Yokuşu’nda tıkanıyor nefesin..

Sen İstanbul gibisin sevgilim
ya Beyoğlu nostalji tramvayının vatman amcası kadar aşina
ya da izlediği güzergâhın rayları kadar kesinsin
ya da Haydarpaşa Garı'nda bekleyen yolcular kadar kentlisin.

Sen Marmara Denizi'nin dalgalarında çırpınan yakamoz
bir balıkçı kayığının şıpırdayan yarım küreği gibisin.

Kimi zaman Anadolu Hisarı'nın viran duvarları misali dökülüyorsun
kimi Kız Kulesi'nin kızıl gecelerinde bir zindanı aşka dönüşüyorsun
ve sen edalım;
Emirgan'ın o ihtişamlı seyrinde
izanı zıvanadan çıkmış üç sırça köşk gibi
..................................................eflaka yükseliyorsun.

Seni düşünüyorum
arasıra Sirkeci Hattı'ndaki külüstür vapurları
veya çığlık çığlığa bağıran martıları
sonra Beşiktaş'ı, Çırağan'ı, Çamlıca'yı..

Arasıra kendimi düşünüyorum
arasıra bahçeleri, laleleri, sarayları
veya Gülhane'yi, Göksu'yu, Sadabat'ı
sonra Konstantiniyye Surları'nda
mehtabı okşayan Bizanslı Elena'yı..

Ve ansızın sen gözbebeğim
Alkazar Sineması'nda içli bir Türk filminin
bestesi buruk, güftesi hazin şarkısı oluyorsun
ya da Ortaköy'de ahşap bir evin asma katında
veranda begonyaları kadar pervasız büyüyorsun.

Kimi zaman Yedi Tepe'nin yedisinde
kimileyin Altın Boynuz'un o meczup mavisinde
arada bir Eyüp Sultan'ın münacat peşrevinde
yahut Baba Haydar Tekkesi'nin müebbetinde gizleniyorsun.

Ya sonra
bu koskoca Beldeyi Tayyibe'de
Ayasofya gibi öksüz
Mihrimah Sultan kadar zarif
Rüstempaşa'nın çinileri kadar mukim
meftunca gülümsüyorsun.

Yahut sabahın saat üçünde bir köhne işkembeci de
çakırkeyif bir çorba içimi kadar sade ve sakin
yahut Yerebatan Sarayı'nın dehlizleri kadar karanlık
Galata Kulesi'nin odaları kadar gizemli görünüyorsun.

Ve sen
Boğaziçi'nin haşmeti mahşerinden
Piyer Loti'nin telveyi zarafetinden
ve Karacaahmet'in payidar sessizliğinden
usulca süzülüyorsun.

Saki sevgilim
şarap yarenim
sen yalnızlıkta Dolmabahçesaray'ım
sen cama dayanmış kırık burnum
beyaz, puslu bulutum
hava sağanak yağmurlum
sen efkârıma çeyrek kala güzelleşiyorsun.
ve sen İstanbul'un ta kendisi oluyorsun..

Halil Pazarlı
Kayıt Tarihi : 21.9.2004 01:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Çocukluk anılarımın izdüşümleriyle harmanlanmış bir rüya..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ell Uyguni
    Ell Uyguni

    -İlayda-

    gelincik tarlaları...kırmızı gelincik tarlaları
    gölgemin düştüğü yerde toprağı kucaklamış
    bu gün perşembe ilayda kıyamet vakti geldi
    sevenler bu gece son kez ağlayacakmış

    gelincik tarlaları secdeye kapanmışlar
    solmuş ruhum benim ne zaman hayat bulur
    ey suların perisi bir damla merhamet et
    bana küsmüş bulutlar içimde volkan durur

    karşımdaki tepenin çıkıp yamaçlarına
    gelinciklere bakıp 'seni seviyorum' deseydim
    ellerimi açıp göğe kaldırsam
    saçlarımı bir peygamber eli okşasa
    senin için bir gün ölebilseydim ilayda

    Mustafa Uygun


    Cevap Yaz
  • Erdal Dursun
    Erdal Dursun

    kutluyorum hocam duygu ve düşüncenle kıvrak kaleminle bizlere farkı fark ettirdin tebrikler

    Cevap Yaz
  • Ünal Yıldırım
    Ünal Yıldırım

    İstanbul'un tarihi,coğrafi ve sosyal dokusuna ayrıntılı ve hoş duygularla yüklü bir bakış...

    Hemşehrimi kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Asuman Üstün
    Asuman Üstün

    uslubu biraz ağır olsada şiiri okurken kendimi istanbul sokaklarında buldum kaleminize sağlık

    Cevap Yaz
  • Mehtap Altan
    Mehtap Altan

    Martıların çığlığındaki coşkudan Piyer Loti nin kahvesindeki kokuya kadar İstanbulun en ince yaşam yansımalarını alan bir geçişti..Hüzne giderken şair belki de yalnızlıklarda kaybettiği cesaretini İstanbul un keskin güzellikleri arasında arıyor...Ve hüznü ile İstanbul bir renk karması oluyor kaleminde..Birbirini tamamlayan İstanbul, yalnızlık ve hüzün şairin kaleminde şiirin notalarını oluşturuyor..Çok güzel bir çalışmaydı..Tebrikler...Saygılar...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (65)

Halil Pazarlı