Sorgulamaya, sigarayla sarmaş dolaş evlerde başladım ben
Annem ölümüne içerdi
babam dünyanın şerefine
Her zaman çok bağlı oldum sigaraya
Tıpkı başladığım her şeye olduğu gibi
Anlayamadım, ruhu olan her eşyanın
terk edilmesindeki manayı
Ve insanı terkedebilmekteki cesaretin bahtını
Niyetim değildir Allaha karşı gelmek, korkarım
Ama hiçbir zaman inanamadım eşref-i mahlukatligina insanın,
Ben onların baktığı taraftan olmadım
Siğdiramadim içime bu kahır dolu geceleri
Çünkü baş ucumda yine avam insanlar tepiniyor
Kötülük ediyorlar dünyadan oluşmuş her parçaya
Bu güne kadar çok şeyden korkmuşsunuzdur
İnsanoğlunun en meşhur halidir küçümsemeyin!
Ama ben derim ki gelin dünyaca tek bir şeyden korkalım, sömürü
Sömürünün her ceşidinden, insanı sömürmekten,
duyguları, topraklari, insan ruhunda ki asilliği..!
Her gecenin bir sahibi olduğuna
inanmisimdir hep
Banada denk geldiği oldu bu sıranın
Mesela bir gece kıvranırken sancılar içinde,
Şiir yazmisligim vardir giderim umudu içimde
Daha kötüsü elbette vardır maksat diyalektiğe aşırı olmayacak konuların köşesini sıyirmaktir
Bilirsiniz ki özenle uzak kaldığımız daha hayati
meselemerde vardır
Diyalektiği aşmamak önemlidir
Işte böyle gecelerin sahibi ben olmalıyım
Nerden bakarsam bakayım inanmıyorum
eşref-i mahlukat tarafımıza
Yüzü kızaran olsa bugünden 60 yıl geriyi
hatırlayınca ya da ağrılı sabanlara uyarmaktan vazgeçtiğiniz gün, belki.....
Sabahın ilk ışıklarını sevemedim
güneşin her doğuşu birbirine benzer
ve güneş her gün acı tekrarlara doğar
Her gün aynı çocuk ağlar, aynı anne ölür,
her gün ayni devlet kandirir insanligimizi
Aynı yorganlardan siyrilamadigimiz her aynı gün hayata geriden başladığımız doğrudur
Evlerde asla giyilmeyecek askıdaki ceket
aynı babanındır
Babamın her sabah içtiği kara
aynı yorgun kalbin ilaciydi
Her insanın kabinde bir yer varmış, süveyda...
Ihitimalin büyüğü üzerinde durduğum,
o artık bir noktadan daha büyük yer kaplar
Yoksa insanların bu hali nasıl açıklanır
Sonra..
omzundaki güya dost ellerine de inanmıyorum
Dost kelimesine güvenmiyorum,
alçakların en büyük silahıdır
Bir mesafeye bakar insanım diyenin
dost kılıfını paketlemesi
Bir derdim varsa taşa, suya anlatırım
Taşı odamın duvarına katar aynı su ile yıkarım
Amacım, derdimle bürünmektir insanlığa
Bu güne kadar diri gömülen bedenlere acıdım
Ister vebalı bir erkek olsun ister cahiliyedeki küçücük bir kadın olsun isterse de asil efendisine hizmetlerini sunamayacak bir aciz olsun...
Değildir tek bir canlının haddine ki varlığı
dünyada canı ile cezalandırmak
Had kelimesine yabancılığımiz,
sınırlarımızın olmayışı ne aşikardır oysa
Dikkatli bakın komşunun evine anlayacaksınız
Bir kadının çığlığını duyacaksınız,
çocuğun açlıktan ağlamasını,
bir günlük bebeklerin dünyaya gelmelerinin şerefine danslarını...
Kızgınım aslında herkese ve ben ben olduğum için kendime
Bu dünyaya çocuk getirenlere
Dünyanın en iyi anneleri elbete doğurmamış olanlardır, buna inanırım
Onlar çocuklarını dünyaya getirip kirletmezler, acıyla çırpınmalarını izlemezler
Düşünceli ve aşıktırlar
Bir ilk bahar aksamina dalmışken,
Ah o ince belli haşhaş, o sarı isaretli papatya bırakırken rüzgarın okşamalarına kendini inandığını sanırsın lekesiz insan varlığına
Buna da kanmayınca anladım,
Her nesne aynı yalancı şahitliği üstlenmiş
Mavili Şiirler
Kayıt Tarihi : 26.7.2020 19:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!