Efendisiydi kendisinin Şiiri - Muharrem ...

Vakti zamanı geldiğinde
Hazıredır tarlanın mahsulu
Sararır buğday başakları
Olgunlaşır mısır koçanları
Ne bir kayıt ne bir alfabe
Yıldonümü hıdrellez
Eski takvim mart kasım ayları
Ağaçlara su yürüme zamanı
Cemrenin düşmesi havaya torağa suya
Ayın eski hali yeni hali
Ne bir amir ne puvantör
Sigorta sendika bilmez kimseler
Bilinir toprakla kavuşma vakti
Tohumun fidenin fidanın
Aylardan mayısmış; şubatmış kime ne
Hazırdır tamda karakışta
Kesilmiş odunlar sobanın yanı başında
Her açıldığında herkilin kapısı
Mısır buğday unu arpası darısı
Değirmende yeni öğütülmş taptaze duru
Fırın istenilen sıcaklıkta bekler hamurları
Bekler şehmelikler kürekler
Taze mancar yapraklarıyla
Kaç derece lazımdır fırına
Serilir içerisine somunlar pideler
Kışınsa evlerde bazlama çizleme
Mısır ekmeği kartalaç gözleme
Ekmek sacı hazırdır saçayak yanı başında
Yüklükte yufka her daim elinin altında
Damda kümeste onlarca hayvan
İlgi bekler yem bekler bakım bekler
Yavru anaya kavuşmayı,sağım zamanını
Süte yoğurda peynire Folluktan yumurta
Hastalandığında hayvanlarından bir tanesi
Kulak kasimi ile başlar tedavisi
Çekilir ahırın bir kaenarına
Girer adeta yoğun bakıma
Veterinerdirde aynı zamanda
Kendi düşerse yataklara İlk yardım ekibi hazırdır
İğneci Mehmet ile Sadettin ağa
Dayanılmaz diş ağrılarında
Kerpeten hazırdır Muharrem dayıda
Sağlıkcıdırda aynı zamanda
Anlarsın bulutların haraketinden
Yagmurun düşeceğini toprağa
Ömrünün yarısı geçer maden ocaklarında
Domuzdamcı ustalığında kömür kazmakla
Tamda istenilen şey hazırdır elinin altında
Köyümün her karışı işlenmiş olurdu
Yılın her anında
Bahçesinde meyvesi bostanında sebzesiyle
Hesapsız atmaz bir adımını
Yer bilimcidir gök bilimcidir
Botanikçidir kendi çapında
Aktarır bildiklerini nesilden nesile
Bilgeydi aynı zamanda
Hiç birşeyden anlamaz cahildi başkalarınca
Öğretir dinini namazını Kuran’ını
Bilir vatanın; bayrağın kutsallığını
Hemde Öğretmendir aslında
Şimdi hayran kalınır aklımızdaki
Geçmişin yaşantılarına
Yaşama sıkı sıkıya bağlılıklarına
Arada bir inerdi kasabaya at sırtında
Yağa Şekere tuza gaza üstbaş almayA
Yaşabilirdi belki bunlarda olmasa
Efendisiydi kendisinin, evinin, köyünün
Bundan seneler önce. seneler önce

6/4/2015 Zonguldak

Muharrem Akman