Fırtına estikçe esiyor kum tanelerinde çölde bir telaş herbir kum tanesinin heyecandan iştiyaktan içi içine sığmıyor herkes biran evvel sahradaki yerini alabilme telaşı sevdası içinde
Huuu Huuu diye esen rüzgar çölün yabancısı değildi ama o aşinalığa rağmen rüzgar bir başka esiyor kumlar bir başka uçuşuyordu çünki
Allahın cc Sen olmasaydı sen olmasaydın hiçbir şeyi yaratmazdım dediği Resulullah s a v efendimiz Mekkeden yola çıkmış Medineye geliyordu
Öyle bir gelişle geliyorduki hatırına yaratılmış bilinen bilinmeyenki sır tecelli etmiş Alemlere rahmet oluşu alemi kuşatmış yaradılışı ve doğuşundaki hikmet medineye gelişiyle kemal buluyordu medinelilerse onda rahmandan bir cemal buluyordu onunla öyle hemhal oluyorlardıki ne verecekleri birşey kalıyordu nede veremeyecekleri birşey
O güzeller güzelinin sevgililer sevgilisinin gelmesiyle muhacirle ensar birbirlerinde fani oluyordu
Ashabım gökteki yıldızlar gibidir buyuruşu rahmet güneşinin onlara yansıyan ışığıyla onlarda bizlere ışık oluyorlardı Onlar kum taneleri kadar çok değillerdi ama Nur taneleriydiler Nur üstüne nur olan efendimizin muhabbetiyle tutuşan ışığıyla aydınlanan sahabeler. tabiinler tebei tabiinlere bağlanan her biri nurdan birer halka olan zincirin Ümmetimin alimleri beni israilin Nebileri gibidir müjdesine mashar olan peygamber as varisleri olan alimlerini ahir zamanda günah çölündeki fırtınadan kurtulabilmemiz nefsin kızıl denizini yarıp hakikat kıyısına varabilmemize Mekkeden Medineye doğru yola çıkan Ey habibim senin elini tutanlar aslında benim elimi tutmuşlardır sana biat edenler aslında bana biat etmişlerdir (Fetih Süresi ayet 10) müjdesindeki çizgide bize ulaşan ışıkla dünyamızı Ahiretimizi aydınlatan içimizi coşturan o ıssız çöl gecelerine özlem duyuran hasret tohumları eken Allaha binlerce Hamd olsun Ve onun Habibi sevgililer sevgilisinede binlerce Salatu selam olsun
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Hocam ALLAH sizden razi olsun.
Onsekizbin alemi yüzühürmettine yaratmış olduğu kainatin sahibi habibine salat ve selamlar olsun. (amin)
____________________________________________________________________________________
Gönlümdeki sancısın,
Göklerin miracısın,
Aleme duacısın,
Ey Allah’ın habibi.
***
Allah’ın habibisin,
Gönüller tabibisin,
Ya Muhammed, Ya Nebi,
İslam’ın önderisin.
***
Gecemdeki ışıksın,
Gönlüme dolaşıksın,
Sen Mevla’ya aşıksın,
Ey Allah’ın habibi.
***
Allah’ın habibisin,
Gönüller tabibisin,
Ya Muhammed ya Nebi,
İslam’ın önderisin.
***
Gözlerimin nurusun,
İslam’ın gururusun,
Kurtuluşun yolusun,
Ey Allah’ın habibi.
***
Allah’ın habibisin,
Gönüller tabibisin,
Ya Muhammed ya Nebi,
İslam’ın önderisin.
***
Rahmetsin alemlere,
Resulsün müminlere,
Dermansın sevenlere,
Ey Allah’ın habibi.
***
Allah’ın habibisin,
Gönüller tabibisin,
Ya Muhammed ya Nebi,
İslam’ın önderisin.
Merhaba!
Şad olasın Şadan Kardeş!
Tebrikler, Selam ve dualar...
O ENSAR Kİ, MUHACİRLERİ ÖZ CANLARI GİBİ BİLDİLER.
ŞADAN HOCAM NEDEN SİZİ GEÇ KEŞFETTİM BİLEMİYORUM.
BİZİ ŞAD EDİYORSUN.
ŞAD OLASIN.
TEBRİKLER.
ON PUAN.
SELAM VE DUA İLE.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta