Ezelden, ebede, solmayan çiçek;
Yüreklerde açan gülsün Efendim.
Rahmet pınarından doyası içek;
Bizimde yüzümüz gülsün Efendim.
Kudret kalemiyle çizildi hudut
Mekke çöllerinde yeşerdi umut
Bütün güzellikler şahsında mevcut
Neyzenler, besteni çalsın Efendim
İnsanlığa inen, son kitap Kur’an
Çağlar değişse de, tazedir her an
İnsanları, doğru yola çağıran
Rabbimin seçtiği dilsin Efendim
Büyük buluşmaya şahittir hıra
Zift rengi geceler boyandı nura
Âlem uykudayken çıktın huzura
Müşrikler saçını yolsun Efendim
Elinde bereket, dilinde şifa
Sendedir merhamet, sadakat, vefa
Hiçbir şeyde yoktur böyle tat, sefa
Vahyin peteğinde balsın Efendim
Bir bulut, başında gölge ederdi
Nere gitsen senin ile giderdi
Bir damla su, bir orduya yeterdi
Çölün ortasında gölsün Efendim
Geçtiğin yollara diken atanlar
Meğer ne bedbahtmış taşa tutanlar
Mübarek zatına dil uzatanlar
Kadrini nereden bilsin Efendim
Bütün insanlığın hayat önderi
Seni, tanıyanın kalmaz kederi
İzinde gidenin, döner kaderi
Sonsuza götüren yolsun Efendim
Herkese ayandır asil duruşun
Muhammed Emin’sin, yoktur bir eşin
Sığınağı idin, her garip kuşun
Yetimi okşayan elsin Efendim
Nebiler serdarı, Hakkın habibi
Şefaat makamı, Kevser sahibi
Sevdalı yürekler pervane gibi
Nur yüzüne nazar kılsın Efendim
Gülümserken dişin inci saçardı
Mah yüzünde, pembe güller açardı
Gören gözler, aşk badesin içerdi
Dostlar nasibini alsın Efendim
Doğuştan mühürlü kara gözlerin
Kâinata ışık tutar sözlerin
Ümmetin içindi hüznün, kederin
Muhlis kalpli, en has kulsun Efendim
Düşmanlar peşine düştü, hicrette
Emir almış güvercinler nöbette
Ulvi dava, yerde kalmaz elbette
İster, tüm zalimler gelsin Efendim
Müşfik kollarını açtı Medine
Hakikati gören, girdi bu dine
Nail olur isem, kutlu sevgine
Seven, sevdiğini bulsun efendim
Canlara can, sultanlara sultansın
Güzeli görmeyen, derdine yansın
Gönül, hasretine nasıl dayansın
Gözyaşımı kimler silsin Efendim
Senin gibi bir yüz, görmedi âlem
Vasfını yazmaktan, şan alır kalem
Sensiz yaşamaktan, duyarım elem
Bu can, sana kurban olsun Efendim. S.A.V.
KUBADER Eğitim Kültür Camii ve Çevre Derneği’nin Peygamber Efendimiz S.A.V. in en güzel şekilde anlatılması ve edebiyatımıza yeni şairler ve şiirler kazandırılması gayesiyle düzenlemiş olduğu naat yarışmasında mansiyon alan eserdir.(2008 Nisan)
Jüri üyeleri: Bestami Yazgan, Yusuf Dursun, Fazlı Karaman, Cemalettin Çelik, Mustafa Paşalıoğlu, Abdullah Arıdoru ve Nihat Güler.
Mehmet PostallıKayıt Tarihi : 3.5.2008 20:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alemlerin Efendisi, Sevgili Peygamberim Hazreti Muhammed'in doğum yıldönümü dolayısıyla yazmış olduğum bu şiirim, bütün sevenlerine armağan olsun.
Vasfını yazmaktan, şan alır kalem
Sensiz yaşamaktan, duyarım elem
Bu can, sana kurban olsun Efendim. S.A.V..._
Peygamber Efendimiz'in davranışlarının ahlakî olarak dayandığı esaslar araştırıldığında bunların en başında; O'nun engin alçakgönüllülüğü, yumuşak huyla muamelede bulunması, cömertliği, sabrı, merhamet ve şefkati gelir. İnsanlığa yeni bir hayat modeli getiren Peygamberimiz, hayatın her alanında olduğu gibi, sosyal hayatı da yenileyen ve şekillendiren prensipler getirmiştir.
Hz. Peygamber, teklif edeceği her konuyu önce kendisi bizzat tatbik ettiği gibi, -aynı zamanda Allah'ın razı olduğu hayat tarzı olan- kendi hayat tarzına ulaşılması konusunda da toplumu eğitmeyi ihmal etmemiştir. Peygamberimiz'in ortaya koyduğu esaslar, insan ilişkilerinin daha bir önem kazandığı günümüzde, başta insanları idare etme konumunda olan kimseler olmak üzere, bütün insanlar için örnek olacak prensiplerdir.
İNSANA DEĞER VERİRDİ
İnsanlarla başarılı bir ilişki kurmanın temelinde muhatabı ciddiye alma ve ona değer verme vardır. Herkes, sevilmek ve sayılmak ister. Peygamberimiz insanlara çok değer verir, insanlarla iç içe yaşar, onlardan biri gibi hayatını devam ettirirdi. İnsanlarla karşılaştığı zaman ilk selam veren kendisi olurdu; tokalaşır, hal ve hatırını sorardı. Söylenenleri dikkatle dinler, muhatabı ayrılmadıkça yüzünü ondan çevirmezdi.
Enes b. Mâlik, Peygamberimiz'in bu özelliğini şöyle ifade eder: 'Hz. Peygamber biriyle karşılaşıp konuşmaya başlayınca o zat yüzünü çevirmedikçe o kimseden yüzünü çevirmezdi. Biri ile karşılaşıp da elini tutunca, adam elini bırakmadıkça, elini çekmezdi. Ashabı ile otururken ayaklarını asla uzatmazdı.'
YARDIMSEVERDİ
Peygamberimiz (sas), ashabının dertleriyle ilgilenir, onlardan yakın ilgisini esirgemezdi. Peygamberimiz, genel meselelerin yanında detayları da ihmal etmemiş ve insanların en küçük dertleriyle bile ilgilenmiştir. O, yardım ederken bile muhatabını rencide edecek, üzecek ve minnet altında bırakacak en küçük bir tavırda bulunmamıştır. İnsanların işlerine özen göstermeyenleri ciddi bir şekilde uyaran Efendimiz şöyle buyurmuştur:
'Kim bir Müslüman'ın dünyadaki sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir. Kim darda kalmış birine kolaylık gösterirse, Allah da ona dünya ve ahirette kolaylık gösterir. Kim bir Müslüman'ın kusurunu gizlerse, Allah da onun dünya ve ahiretteki kusurlarını örter. Kul, din kardeşine yardımcı olduğu müddetçe Allah da ona yardımcı olmaya devam eder.'
GÜLER YÜZLÜ İDİ
Gülümseme, tek kelimeyle 'sevgi'dir ve 'seninleyim' demektir. Peygamber Efendimiz sürekli güler yüzlü idi. Abdullah b. Hâris, 'Resûlullah'tan daha çok tebessüm eden/O'nun kadar güleç yüzlü hiçbir kimseyi görmedim.' diyerek bu hususu anlatır. 'Kardeşinin yüzüne gülümsemenden ötürü sana sadaka sevabı verilir.' 'İyiliğin hiçbir çeşidini sakın küçümseme. Hatta kardeşini güler yüzle karşılaman bile olsa.' mübarek sözleri de Efendimiz'e aittir.
AYIRIM YAPMAZDI
Peygamberimiz'in insanlarla münasebetlerinde dikkat çekici yönlerinden biri de kesinlikle zengin fakir ayrımı yapmamasıydı. O'nun nazarında zengin-fakir, büyükküçük, efendi-köle; herkes eşitti. İslam'ın ilk yıllarında Peygamberimiz'in çevresinde genellikle genç ve fakir kimseler bulunuyordu. Allah Resulü, etrafını alan bu ilk kadronun, bu fakir insanların bir gün cihan çapında bir inkılap yapacak kadro olduğunu daha işin başında biliyor ve attığı her adımı ona göre atıyordu. Nitekim bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:
'Fakirleri arayınız, onları görüp gözetiniz. Zira siz ancak fakirler sayesinde yardım görüyor ve rızıklandırılıyorsunuz.' Sahabeden Ebû Zer, Peygamberimiz'in kendisine tavsiyelerini anlatırken, bunlardan birinin, yoksulları sevip onlara yakın olmak olduğunu söylemiştir.
KİMSEYİ İNCİTMEZDİ
Peygamberimiz incelik, zarafet ve nezaket insanıydı. O'nun çevresine rahatsızlık verecek bir tavır ve davranışı yoktu. O, insanların gönüllerini alır, onları nefret ettirmezdi. İnsanlara güler yüzlü davranır, güzel muamele ederdi. Kötü huylu, kaba dilli ve katı kalpli değildi. Kimseyle çekişmez, kötü söz söylemez, kimseyi ayıplamazdı. Cimrilikten uzaktı. Hoşlanmadığı şeyle ilgilenmezdi. O, son derece edepliydi. Çünkü ilahi terbiyeye mazhar olmuştu. O, insanlık için en mükemmel örnektir. Bu, O'nun gönderiliş gayesidir. Çünkü bizzat kendisi, 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim' buyurmuştur...
bazen kimi siirlerinizde satirlar(biz siirseverlere hos anlatimlardan zerkolan duygular)benim herzerreme sariliyor sarmasik gibi...
saygilarimla
Yakup icik / Almanya
Gerek anafikri gerekse konuya hakimiyet, gerekse edebi yönden kusursuzluğu ve su gibi akışı ile Muhteşem bir naat olmuş. Kardeşimin şiirdeki başarısını tebrik ediyorum.
Sevgili Kardeşim: Mehmet Postallı
Mayıs ayının ilk günlerinde kardeşimin şiir ve gönül sayfasına ulaşmış bulunmanın mutluluğunu yaşıyorum., Ilık rüzgâr esintisi, papatya kümeleri arasında türlü çeşitli çiçekleri ile boy gösteren mayıs çiçekleri ile; kimimize göre çok uzun, kimimize göre nasıl hızla geçtiğini anlayamadığımız karlı fırtınalı ve soğuk kış günlerini geride bıraktık. Aslında kış mevsimi ile birlikte geride bıraktığımız, akan ömür nehrinde hiçbir zaman tersine akmayan ömrümüzün sayılı günlerinden bir bölümdü. Gene de bahara ermenin mutluluğu ve coşkusunu yaşıyoruz.
Mayıs çiçeklerinin bütün güzellikleri ile sizin , sevdiklerinizin ve sizi sevenlerin gönlünde açması dileklerimi kardeşimin sayfasına bırakıyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu güzel şiirin hakkı olan : İlk Tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
TÜM YORUMLAR (4)