Rüya gibi günde geldi, sırtında serveti ile
Taşı toprak altın bilerek, çekilen emek ile…
Bulurum diyordu iş, vakit, nakit ne gerekse;
Umudum yitmesin yeter amaç, bir lokma ekmekse…
Dündü, güne ekledi bugün, bugünü de yarına
Yarınlarsa geldi geçti, kalan yokluk yanına…
Bildi her geçen lahza büyüyor acı, acıtarak,
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem