Dışa vurdum bu hissimi, korkusuzca.
Ulu Başbuğ Kürşad gibi,
O yanında kırk çeriyle, ben yalnızdım.
Atsız gibi bir sevdaya yenildim.
Karşılığı olmayacak, bilirdim.
Gözlerin hülyalardan ötedir,
Bakışların kurtlardan keskince.
Ellerin bir mefkûre uğruna,
Tanrı katı göklere yükselince.
İnmesin asla düşmana inat,
Vatanın var arkanda yıkılmaz dağ misali
Sırtını yaslayacak dosttan başka neyin var?
Anan sağ, baban sağ anayurtta ev misali
Yar sevmekten başka, çekecek ne derdin var?
Ülküm var! dedi ozan, emsali yok cihanda
Bir hüsün ki, aldı məni məndən,
Eşitdim ki, yar şimal eldən.
Razıyam, günahsa səndən,
Sənlə dərdlərə qurban, ey gözəl,
Bu şair sənə eyləsin qəzəl.
Yeniden yansın ateş, göğsümde kül olmadan,
Kalbimde yeşeren gül, kızıl olup solmadan.
Gözleri kömür kara, sesi narince bülbül,
Elleri aktan pamuk, kokusu pembe sümbül.
Senin kalbine doğru, çağlayan durulmadan.
Sen beni istemedin, şu kısacık ömründe.
Süngülerden acıdır, bıraktığın göğsümde.
Varlığım ne kadardır, zerre kadar kalbinde.
Sevgimi özleyecek, kahrından öleceksin.
Aşkın ne olduğunu, asla bilmeyeceksin.
Sevdası serin bir rüzgar gibi,
Bakışları yakar ateş gibi,
Saçları gece, gülüşü gün gibi,
Gözleri Kerkük, yüzü Türkistan.
Geceye nur düşer adı anılsa,
Kulağımda dalgalar, dilim şiirler söyler.
Gözlerim sende kaldı, yalnız yolunu gözler.
İndi yollara toprak, parçalandı ellerim.
Kahrolsun Karadeniz, kör oldu bu gözlerim.
Dağlar denize iner, rüzgâr geceme vurur.
Bende kalsa her daim, közden kara gözlerin,
Bozkurt yapsın inmesin, asla narin ellerin.
Her adımda durmadan, Türk'ü söyler dillerin;
Sana olan sevdamdan, türkü söyler dillerim.
Yıllardır sönük ateş, bu közden alev alsın,
Bir yıl daha eksildi, bir daha arttı yaşım.
Değişmedi bilfiil, beklemekteyim nevbet.
Beklemekte döküldü göz çanağımdan yaşım,
Ezelde tanışmışız, şimdi olsak da hasret.
Ne bir filintayım yar, hayalini süsleyen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!