(Tiyatro)
Ne gel üstüme,
Ne uzaklaş benden.
Ne gül yüzüme,
Ne ağla ardımdan.
(Yağmur Öncesi)
Bir yağmurun öncesince, öleceğimi anladım
Nereden bildiğimi sorma, söyleyemem.
Bir kararın sonrasında, çok önceden öldüğümü anladım.
Nasıl ayakta kaldığımı sorma, anlatamam.
Öylece yığıldım kaldım Esme'nin gerisinde
'Zaman dur! ' dedim, durmadı.
Öylece bakakaldım Esme'nin gerisinde.
Canım öpmek istedi dudaklarını
'Esme dur! ' dedim, durmadı.
Öylece kalakaldım gidenlerin gerisinde.
(Bir Ölünün Gözleri)
En yakın dostlarımı gördüm,
Kendimi bıraktığım uçurumun dibinden.
Bir süre baktılar, açık gözlerime
Sonra gittiler, böyle olacağı belliydi diyerek.
Ilık bir ormandı geçtiğim
Ağaçları renkten, umuttan, ışıktan.
Bir şehre yolculuktu yaşadığım
Unutmanın asla mümkün olmadığı.
Sende keşke anlamasaydın beni
Ne sevda, ne tutku, ne acı
İzmir’in böyle gecelerinden ben
Yorgun argın sana gelirdim.
Şimdi o yolları gözle sen
Sana böyle gelen bulursun belki
İzmir’in böyle gecelerinde ben
İçime doğru bir köprü yaptım.
İçime doğru bir kuyu kazdım.
Kuyudan kanım çıktı
Köprüdense geçen olmadı.
Kanım siyahtı
O yüzden lanetli dedi diğer insanlar bana.
Koşmama Gerek Yok
Beni kimse beklemedi.
Uzun yolculuklara biletler,
Çok uzaklara rezervasyonlar.
Beni kimse beklemedi.
Döneceğimi ummuyorlar.
Karayazı: Kör, kara kör.
Ara sızı: Az sızı, göz.
Maskara: Masmavi, kapkara.
Deli gibi: Gibi biri, biri gibi.
Susku: Konuşmama, anlamama.
Tıbbi: Kulak kanı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!