‘Oraya buraya giden, insan içine karışan biri yolda beş euro buldu. Onu aldı, baktı ona ve sonra tekrar duvarda halılar kaplı, geri döndü odasına. Ve halının düştüğü bir an, ona duvardan bir yumruk savruldu. Adam, değiş tokuş yerine euro kullanmaya başladı’:
Doğanın kuralıdır bu. Hoşumuza gitse de gitmese de. Akıl eden ve yön veren, bazı bazı, duraksayanları itip kakacaktır: bu yol her zaman barışla sürdürmez cüssesini… Bu itip kakmalar da bilinçli yapılmaz -aslında karşılıklı bir iletişim vardır; çok yerde, göremesek de… yaratılan bir kültür, dünyanın tüm köşelerinde- ama ufkun yakın tarafında her zaman beliren güneş, hep oradaydı ve giderek yaklaşıyor …
…
akın akça
Bakarak bildiklere,
Şöyle bir soru makul olur:
‘ Uygun alet edevat olsa elimizde;
Dönüştürür müydünüz
Başka bir yöne, insan karakterini
Ve nefretle birlikte, sevgi ve aşkı? ’
Kantar, peynir tartan;
Boş kalırdı, peynir olmasa;
Kantar boş kalsaydı, hoş
Peynir zaten sütten yapılmazdı.
Gördüğün bir şeyde boş yoktur ki,
Bunca savaşlar bundan oldu.
*
Hoşumuza gitse de gitmese de
Böyle ve olacak böyle …
Ve böyle soracak …
Yakınlaşma politikası var,
Katledilişlerin arkasında -
Bilinç dışı …
- Bir cimriler sürüsü, haz alabilen kavga itişerek;
Ama bunun gittiği yer önemli:
Dövünmez miyiz,
Berrak oluyor olduğunda ilerisi?
Aşk gibi daha çok sevgi gibi…
- Tarzlar farklı.
Çanakkale’den geçen,
Atatürk çocukları:
Biz Avrupa’ya gireceğiz
Ve iki bin elli’de nüfusu düşen
Dört yüz milyon’a,
Kaynaşacağız, dayanıp yüz milyona,
İki yüz yıl sonra nüfusu artacak Avrupa’yla.
Zenci sömürüsü gibi.
Aynı kıtanın ya da Amerika’nın;
Londra Konferansı veya,
Bizim için -
Bizim Mondros’umuz varsa,
Pamuk işçilerinin Kilise koroları var,
Churchill’inse Londra Metrosu,
Çoluk çocuk ordaydı da, beklemede …
Dedim ya, tarzlar farklı.
Sonuç olarak Irak da hak etmiyor,
Kendisine düşen payı.
Bir kurtuluş mücadelesi
Ve gün gelecek,
O da tadacak barışı -
Bir dünya barışı bu
- Hoşumuza gitse de gitmese de,
Birlikteki Avrupa ülkeleri gibi.
İte kaka, öldüre savaşa
Yayar barış kendisini,
Kolay kabul etmeyen tavırlara;
Hoşumuza gitse de gitmese de …
*
Öldüre, savaşa, ite kaka …
Yiyip bitirdiğinde kendisini …
Şuur dolu ellerinden mızrak yiyen bir boğa,
Geriye kalan:
… Hoşumuza gitse de gitmese de;
Bu kaderimiz;
Kader denen tek şey de budur,
Gerektiğinde var olabilmelidir:
İtip kakmakta bile hareket vardır;
Dünya barışı gelecek sonunda …
Kayıt Tarihi : 24.10.2004 02:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/10/24/ee-uuu-dunya-barisi.jpg)
evet itişip kakışmadan pek bişey de olmaz çunku hayat o kadar basit değil. ama bunun dezavantajları olduğu kadar avantajları da var ve daha çok bence. bunu araştırıp bulmalı ve bunları kullanmalı, olumlu olanlarını.
en yakın halkadan başlayalım guneyden, ama her zaman için halkalar birbirine kenetli. biz de bunları bulup ortaya cıkaracagız. ne kadar çok halka bulursak, insanlığa atılmış her halka fazlalaşacak ve bir gün bakarız ki göl dolmuş taşmış:)))) kendi lafıma güldüm:)))))))) gecenin bu saatinde, alemiz biz ya
çok sağol guneyden, can arkadaşım
dünya barışı belki çok zor...
en yakın halkadan başlasak nasıl olur?
yine değişik bir bakış açısıyla şiirdesin akın.
kutlarım.
TÜM YORUMLAR (3)