-Gıyasettin Subay'a-
Edremit sahilinde gün akarken suya,
Uzatırdı ellerini ufuktan akşam.
Muttasıl bakışlarımızda günbatımı,
Ah derdim:-Şu köşede oturup ağlasam,
Divane çığlıklarımı vursam kıyıya.
Düşünceye garkederdi azgın dalgalar,
Bulurdum o masal kızının öyküsünü,
Ak sakallı bir köylünün gözyaşlarında.
Ak kanatlı kuşlar süzerdi gökyüzünü,
Derin sessizliğe gömülürdü ovalar.
Titrek bir mum ışığı parlardı adadan,
Çırpınan sularda veda ederken güne.
Kuşatırdı geceyi serap gibi hüzün,
Yıldızlar düşerdi hırçın suyun üstüne,
Bir mabet kadar efsunlu geniş semadan.
Mavi bir hayal sisi sarardı dört yanı,
Tamara'yı çağırırdı deniz kızları,
Çağlar ötesinde yaşanan anılardan.
Alırdım avucuma bütün yıldızları,
Arardım dalgalarda o bahtsız çobanı.
Yolum düşmese de bir daha Akdamar'a,
Ufkumda perde perde hayali silinmez,
Anarım bu öyküyü her mum yanışında.
Nasıl dayanmıştır bu acıya bilinmez,
Sevgilisine badem toplayan Tamara.
(Taşova, 22.05.2006)
Ali Rıza AtasoyKayıt Tarihi : 10.7.2006 17:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Edremit, Van iline 18 km.mesafede küçük ve şirin bir yerleşim yeri ve il merkezine en yakın ilçesidir. Allah'ın bütün güzellikleri bahşettiği bu yer, mavinin en güzeline taşıyan Van gölünün kıyı şeridi boyunca uzanır. Edremit'in yeşili, gölün mavisiyle kucaklaşır. İlçe, sahilden derinliğine meyve yüklü ağaçlarla kademe kademe yükselir. Ağaçların arasından kıvrıla kıvrıla bir gelin endamıyla süzülerek geçen tarihi Menua (Şamran) kanalı, gururlu akışıyla türkülere konu olmuştur. Edremit Van'a bakar, İçinden Şamran akar, Öyle bir yar sevmişem, Her gelen ona bakar.. İlçenin her tarfı tabii parklarla süslü, gizem dolu şirin ilçe ilkbaharda, yazın ve sonbaharın ilk aylarında insanlarla dolar taşar. Biz de, o bölgede kamu görevlisi olarak bulunduğumuz yıllarda zaman zaman Edremit'e uğrardık. Sahil boyu uzanan güzel çay bahçelerinde veya kafeteryalarda yada kıyıda açık havada oturur denizi (Van gölüne o yörede deniz derler) seyrederdik, hele akşamüstü grup vakti Edremit sahilinde günbatımını seyretmenin keyfine doyum olmazdı. Günbatımından sonra Van gölünün Edremit ve Gevaş tarafına bakan cephesinden Akdamar adasının ışıkları parlardı. Akdamar isminin nereden geldiğine ve adayla ilgili çeşitli efsanelere ilişkin rivayetler vardır.En yaygın olan rivayet kısaca söyledir: 'Çok eski tarihlerde Vanlı bir keşişin dünyalar güzeli bir kızı varmış.Bütün Vanlı delikanlılar Tamara adındaki bu güzel kıza hayranken, onun gözü genç bir çobandaymış. İki sevgilinin gizli gizli buluştuğunu öğrenen keşiş, kızını bu sevdadan vazgeçirmek için çareyi onunla beraber Van gölünün en büyük adasına yerleşmekte bulmuş, ancak gençlerin aşkı buna rağmen devam etmiştir. Delikanlı her gece Tamara'nın yaktığı ateşi takip ederek ve gölden yüzerek adaya gelir, sevgilisiyle buluşur, gün ışımadan da tekrar yüzerek geri dönermiş.Bir zaman sonra keşiş durumu fark etmiş. Bir gece kızının bıraktığı işanret fenerinin yerini değiştirmiş. Delikanlı her zaman olduğu gibi yine ışığı takip ederek yüzmeye koyulmuş, ancak kıyıdaki ışığın yeri sürekli değişiyormuş. Saatlerce yüzen delikanlı, bir türlü ışığı yakalayamamış, kollarında derman tükenmiş. Sonunda kuvvetli bir dalga, gücü tükenen delikanlıyı kaldırdığı gibi sivri ve keskin kayalıkların üzerine atmış. Her tarafı yara bere içinde kalan delikanlının son nefesindeki -Ah Tamara, Ah Tamara-feryatları kayalıklardan yankılanarak Tamara'ya kadar ulaşmış. Bunu duyan Tamara'da hiç gözünü kırpmadan kendisini azgın dalgalara bırakmış ve kaybolmuş. Akdamar adasının adının işte bu acıklı olaydan sonra -Ah Tamara- nidasından kaldığına inanılır.' Bu acıklı öyküyü yazılı kaynaklardan ve diğer meslektaşlarımdan da benzer şekilde duydum. Ancak bir gün yine Edremit sahilinde günbatımını izlerken yaşlı bir amca yöresel şivesiyle daha acıklı anlatmıştı sanki bu olayı, her zaman yadederim onu. Dolayısıyla aradan yıllar geçtikten sonra andığım bu hadise ve o şirin belde bu dizelerin kaleme alınmasına ilham kaynağı olumuştur. Edebiyatçı ve şiir dostu, halen Van İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta olan Gıyasettin Subay hocama bu dizeler ithaf edilmiştir. Şiirseverlere saygılarımla..22/05/2006
Haddim olmasa da bu şiirinizin hakkı olan 10 puanı bırakıypr sizi ve o ilham dolu yüreğinizi selamlıyorum..
Seyfeddin Karahocagil
-Gıyasettin Subay'a-
Edremit sahilinde gün akarken suya,
Uzatırdı ellerini ufuktan akşam.
Muttasıl bakışlarımızda günbatımı,
Ah derdim:-Şu köşede oturup ağlasam,
Divane çığlıklarımı vursam kıyıya.
Düşünceye garkederdi azgın dalgalar,
Bulurdum o masal kızının öyküsünü,
Ak sakallı bir köylünün gözyaşlarında.
Ak kanatlı kuşlar süzerdi gökyüzünü,
Derin sessizliğe gömülürdü ovalar.
Titrek bir mum ışığı parlardı adadan,
Çırpınan sularda veda ederken güne.
Kuşatırdı geceyi serap gibi hüzün,
Yıldızlar düşerdi hırçın suyun üstüne,
Bir mabet kadar efsunlu geniş semadan.
Mavi bir hayal sisi sarardı dört yanı,
Tamara'yı çağırırdı deniz kızları,
Çağlar ötesinde yaşanan anılardan.
Alırdım avucuma bütün yıldızları,
Arardım dalgalarda o bahtsız çobanı.
Yolum düşmese de bir daha Akdamar'a,
Ufkumda perde perde hayali silinmez,
Anarım bu öyküyü her mum yanışında.
Nasıl dayanmıştır bu acıya bilinmez,
Sevgilisine badem toplayan Tamara.
(Taşova, 22.05.2006)
Ali Rıza Atasoy
EDREMİT VAN DOLAYLARINI ÇOK GÜZEL ANLATAN ŞİİRİNİZİ SEVEREK OKUDUM...BENDE ŞU ANDA BALIKSİR EDREMİTTEYİM... YILLAR ÖNCE VAN EDREMİTE GİDİP ORALARINI GEZMİŞTİM....KUTLARIM DUYGU YÜKLÜ YÜREĞİNİZİ..SELAMLARIMLA TAM PUANIMI YOLLUYORUM...SEVGİYLE VE ŞİİRLE KALIN...SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.
Yurdumuzun diğer bir Edremiti de bildiğiniz gibi Balıkesir ilimizde. Her iki belde de Yurdumuzun güzel ve özgün köşelerinden.
Selam ve saygılarımı sunar iyi çalışmalar dilerim.
ıslıkladığım türkü dost çağırırdı
gönlümde sılanın tozu tüterken
zifiri gecede gün ağarırdı
gurbetin aldıklarını dostluk vermeseydi yaşamak çekilmezdi sanırım..Ali Rıza üstada muhabbetle Tufan
Bilgi, kültür ve ustalığın harmanlandığı güzel bir şiir...
Tebrikler Ali Rıza Bey
TÜM YORUMLAR (18)