Sisli zamanlara uzanır yaşın,
Gâhi duman, gâhi külsün Edirne.
Taşkın akar Tunca, Meriç, Ergene,
Gâhi ırmak, gâhi gölsün Edirne.
Lala Paşam Bizanslı’dan feth etmiş,
Şehzadeler güzelliğin meth etmiş,
Âli Osman imarına ceht etmiş,
Şehirler içinde gülsün Edirne.
Bursa oğul dermiş, İstanbul baba,
Hayat vermiş Mimar Sinan mihraba,
Sığmaz sevdan, gönül denilen kaba,
Ceddimi anlatan dilsin Edirne.
Bahtın bağlanınca Türk’ün bahtına,
Selimiye otağ kurmuş Tahtına,
Yükselir ezanlar Arş’ın katına,
Dünya bunu böyle bilsin Edirne.
Kırk Pınar’dan kırk mezara su yürür,
Pehlivanlar bu meydanda diz vurur,
İlelebet yaşayacak bu gurur,
Serhat şehri, bîbedelsin Edirne.
Yıl bin üç yüz altmış birden beridir,
Osmanlı müzesi dense yeridir,
Her cami bir sanat şaheseridir,
Gönül sazımızda telsin Edirne.
Haz alıyor geçmişinden hayâlim,
Derdin derdim, melâlinse melâlim,
Dalgalansın burçlarında hilâlim,
Türklük ile bahtın gülsün Edirne.
Kayıt Tarihi : 11.2.2007 13:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Sağır](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/02/11/edirne-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!