Her insan içinde birikenleri dışa vurmak istemiştir, zaman zaman. Söylemek isteyip de söyleyemediklerini bir yerlere karalamak isteğiyle eline kalemi kâğıdı almıştır hayatının bazı dönemlerinde.
Ya ilk gençliğinde bir aşk şiiri olmuştur bu sevgiliye yazılan, ya bir gurbet, ya hasret… Ya da ne bileyim bir ayrılık şiiri…
Kimi zaman da bu yazılanlar şiir değil düz yazı olmuştur ama her ikisinde de niyet aynıdır: Yüreğinde birikenleri dışa vurmak, boşalmak.
Eline kâğıdı kalemi alan herkes yazdıklarını mutlaka başkalarıyla paylaşmak ister kuşkusuz, ne kadar bu şekilde düşünmediğini söylese de böyledir bu.
Lâkin bunu yapabilmek öncelikle bir talep meselesi olduğu için bu gibi istekler çoğunlukla bir karşılık bulamaz ve bir kaç yakının okumasıyla sınırlı olarak yazılanlar yazıldıkları yerde kalırlar.
Yazıp çizdiklerini başkalarına ulaştırmanın yolu çok fazla değildir insanın. Ya süreli yayınlarla bunu yaparsınız ya da kitap haline getirip öyle ulaştırırsınız okuyucuya.
Her şeyde olduğu gibi yayıncılık da bir arz talep dengesi üzerinde kurulduğundan okuma alışkanlığının “yok” denecek kadar az olduğu ülkemizde insanın ürettiklerini bu yollarla birilerine ulaştırması hiç kolay değildir.
Geriye bir başka yol kalıyor: Günümüzün ve galiba çağımızın starı olan ‘Bilişim Teknolojisi’ de denilen bilgisayar ve tabi ki buna bağlı olarak İnternet…
Bir ikinci yol da kendi kitabınızı kendi paranızla bastırıp kendi okuyucunuzu bulup onlara ulaştırmak.
İkinci şık pek kolay bir şey değil. Öncelikle paranız olmalı, kitap bastırmak için. Haydi diyelim para bulup kitabınızı bastırdınız. En az basım bin adet falan olmalı. (Daha az olabilir mi bilmiyorum) Bunca kitabı eğer dağıtabilecekseniz mesele değil ama eğer dağıtamıyorsanız bir başka sorun çıkıyor ortaya: Nerede saklayacaksınız bunca kitabı?
Kitap bastırıp dağıtmanın zorluklarına karşılık İnternet her konuda olduğu gibi edebiyat ve sanat alanında da yazıp çizmeyi seven amatörler için geniş imkânlar sunuyor.
Kullanılması gittikçe yaygınlaşan bu imkân elbette görmezden gelinemezdi. Nitekim öyle de oluyor.
Yıllarca yazılıp yazılıp bir yerlerde saklanan çeşitli yazıların (şiirlerin, öykülerin, vb.) gün yüzüne çıkmasını sağlaması bakımından İnternet çok büyük bir imkân.
Bu imkân sayesinde kenarda köşede kalmış pek çok yetenekli insan kendisini gösterme fırsatı buluyor.
Yani demem o ki ‘internet’ denilen şey o kadar da kötü bir şey değilmiş. Evet, eskiden çok zordu şimdi çok kolay yaz koy İnternet’e herkes okusun. Doğrusu ya bu duruma benim hiç itirazım yok.
Kayıt Tarihi : 9.8.2009 15:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Recep Akıl](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/09/edebiyat-sanat-ve-internet.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)