Edebîn Sınırı İnceden İnce

Dikkât eyle sen diline
Bozan biziz Âllâh değil
Âllâh nerde? Demek niye?
Tezen biziz Âllâh değil

Herbir yerde hazırdır O
Sem’i, Basar, nazırdır O
Hem sultan hem vezirdir O
Üzen biziz Âllâh değil

Ni’mete şükretmez nankör
Aç defteri nankörü gör
Karınca, fil, pire sensör
Cızan; biziz, Âllâh değil

Îsâ, Mûsâ hepisi hak
Zülfikârı beline tak
Sen Kâf’ı Deve’yi bırak
Sazan biziz, Âllâh değil

Edebîn sınırı ince
Dikkât et varmadan önce
Ah faydasızdır girince
Kazan biziz Âllâh değil

Öyle hassas öyle dakik
Varan; dokumalı mekik
Hem zeberceddir hem akik
Nazan bizi Âllâh değil

Hasırın altından Mısır
Pürçeğinden olur hasır
Ayak yarık elde nasır
Yozan biziz Âllâh değil

Esas olan seccade mi?
Göster neresinde hemi
Boncuk tesbihle öyle mi?
Azan biziz âllâh değil

İSLÂMİ’yim; bana bakın
Şahdamarımdanda yakın
Kuluyumdur ben Hallâk’ın
Hazan biziz, Âllâh değil