Ecem (Ecoş) 2 Şiiri - İsmet Barlıoğlu

İsmet Barlıoğlu
1529

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Ecem (Ecoş) 2

Odamın kapısı tıklatıldı, bilgisayarımda uğraşıyordum.
Gelen sevgililerimden biriydi…
İlk sorusu:
- Sen burada ne yapıyorsun? Oldu.
Tatlı bir şeydi; çalıştığımı, bilgisayarda bir şeylerle uğraştığımı söyledim.
Bekâr buzdolabımı açarken “Bir şeker alabilir miyim? ” dedi.
Oysa avucunda bir şekerle gelmişti ve bir tanesi de ağzındaydı, emiyordu.
Şekeri bu kadar çok seviyordu. (Şeker olasım geldi) .
İçerideki kadın belirdi kapıda; O ‘na seslenerek: “O elindekini bana ver, bir tane de bana vermiştin, yedim ama pek fena bir şeydi.” dediğinde sevgililerimden biri olan O, avucundaki şekeri verdi.
Bilgisayarda O ‘nun sevdiği bazı şeylerle meşgul olduk.
Yanında sigara içtirmezdi ve benim sigara içmem gerektiği için onu içeri, salona gönderdim; “sen orada oyalanırken ben de sigaramı içip bitirmiş olurum” diyerek.
Bir ara mutfağa geçerken salonda O ‘na göz attım salondaki kadınla birlikte bazen konuşuyor ama devamlı televizyondaki bir diziyi seyrediyorlardı. O ‘nun önünde de bir kocaman tabak fıstık ve leblebi vardı ve hapur hupur onları yiyordu bir taraftan.
Sonra; odama gelip benden kâğıt istedi, verdim; ev resmi yaptı, ağaç, kuş, kuşlar, ağaç boyunda papatya, evin bacasından fışkıran dumanlar, güneş…
Ölçüleri konuştuk, evin kapısını, pencerelerini, gökteki kuşların bu kapıdan ya da pencereden girebilip giremeyeceklerini, insanın kuştan büyük ama kapıdan küçük olduğunu, kuşların ise insanlardan çok çok daha küçük olduğunu falan. Anladı, itiraz etmedi, silgi istedi, kuşlarını, papatyayı sildi, yeniden çizdi yeni ölçü anlayışına göre; ah ne tatlıydı…
Bitişikte anneannesiyle oturuyordu bugünlük. Yemeği orada yiyecekti; “Ben bir bakiyim geliyim” dedi ve gitti.
Geldiğinde şikayetçi bir hali vardı:
“Bu ciciannem bana sevmediğim şeyleri yemem için ısrar ediyor, kusmamı istiyor herhalde…” diye dert yandı. Yemek istemediğini söyleyebilirdin dediğimde “Söylüyorum ama o yine de ısrar ediyor” diye yanıtladı.
Bir süre daha resimden, ölçülerden konuştuk, bir-iki deneme yaptık. Kendisine evinde denemek üzere bir sehpanın üzerine büyüklü küçüklü birkaç eşya (Su bardağı, çay bardağı, kibrit kutusu, tuzluk gibi şeyler) koyup biraz uzaktan onların resmini yapmasını ve bu çalışmayı bana getirmesini rica ettim. Kafasıyla anladığını belirtti ve o çalışmayı yapıp bana getireceğini anlaştırdı.
Sonra mutfağa çağırdım O ‘nu; tost makinesinde pişirmekte olduğum dört kalem pirzolayı gösterdim, yemek isteyip istemediğini sordum, yiyebileceğini söyledi. “Güzel salatam da var” diye daha bir iştahlandırdım.
Bir süre sonra yemeğin hazır olduğunu bildirdiğimde “Ciciannemden izin almam gerekir, sorup geleyim” dedi. Sorup gelmiş ve yiyebilirmiş.
Birlikte neşeli bir yemek yedik. Pirzolanın iki kalemi ona, ikisi bana idi. Kendisi ikinciyi de bitirdiğinde ben daha ikinciye başlamamıştım. “Bir tane daha alabilir miyim? ” diye sordu, “İki sana iki bana idi.” dedim olmazlanmış gibilerden. Pekilendi ama anladım ki daha yemek istiyor; “O zaman bunu ikiye bölelim” dedim ve yarınsı daha kendisine ikram ettim. İştahla yedi.
“”Eti çok seviyorsun herhalde” diye yokladım; eliyle “hem de çok” anlamına gelen bir işaret yaptı.
Ahhh! Ne güzel bir beraberlik ve ne güzel bir birlikte yemekti…
Bir ara; “Sen sigara içmek istersen ben salona geçeyim” dedi. Olur dedim sevinerek.
Bir sigara içimlik süreden sonra geldi; kucağında renkli kalemleri, bloknotu falan. Sehpanın üzerinden eğilip bana veda öpücüğü vermek istediğini söyledi ama dudaktan veremeyecekmiş; dudaklarına ruj sürmüşmüş…
Baktım; gerçekten dudakları rujluydu… “O zaman yanaktan” dedim ve yanaktan kibar bir öpücük aldım.
Bu öpücük gönülden verilen ve alınan bir öpücüktü…

Tecrübemle biliyorum ki büyüyünce bu güzel anları hatırlamayacak…
Şimdi bu güzel gecenin tatlı hüznüyle kadehimi yudumluyorum…

İsmet Barlıoğlu
Kayıt Tarihi : 7.10.2008 21:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmet Barlıoğlu