Senin bilmediğin, benim söyleyemediğim öyle çok şey var ki,
an be an zihnimin köşelerinden kayıp düşmeye yüz tutmuş,
an be an üzerine titrediğim.
bu kadar zor mu demekten kendini alamadığım,
binlerce cümle kurarken, tek bir tümceyi ağzımdan çıkaramamayı.
küçücük bir çocuğun esirgemeden, düşünmeden söyleyiverebildiği gibi, bir seferde anlatabilsem dertlerimi.
ama ne acı ki büyümek,
ve biriktirmek geçmişin izlerini, suskunluğun avucunda yaşamak.
unutamamak bir lanet olsa gerek.
....
Uzun bekleyişler, arada bir kalp çarpıntısı,
sessizlik...
yüksek tavanda, floresan titremeleri, soğuk, ıssız beyaz önlükler,
ve hepsi yüzsüz, bütün dokunuşlar hissiz artık,
bir gece daha ecel kokulu duvarların arasında, bir gece daha sözcüksüz geçen.
Kayıt Tarihi : 26.6.2006 10:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)