Ecel, Kapısını Çaldı Be Gülüm

Mustafa Usta2
331

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ecel, Kapısını Çaldı Be Gülüm

Ararsan, ''Beni bir seven var'' diye,
O sevgi bağları soldu be gülüm.
Sarmak istesende artık yar diye,
Gelemez, toprağın oldu be gülüm.

Yaş diye gözünden kanını döktü,
Tuttu saçlarını kökünden söktü,
Çaresiz sonunda boynunu büktü,
Mezardan, arkadaş buldu be gülüm.

Epeyce derinden yandı tutuştu,
Sana güvenmişti peşinden koştu,
Yorulmak bilmezdi, dağları aştı,
Ecel, kapısını çaldı be gülüm.

Baba'dan mîrası, doğruluk vardı,
Elinden geldikce dertleri sardı,
Sonunda acıdan kendisi kardı,
Musallâdan selam saldı be gülüm.

Karardı gözleri Işığı söndü,
Artık sevdâlara sırtını döndü,
Son nefeste bile adını andı,
Derin bir uykuya daldı be gülüm.

18 haziran 2008 - İstanbul

Mustafa Usta

Mustafa Usta2
Kayıt Tarihi : 21.6.2008 00:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


font size='4' color='#ff9900' Allah Rahmet eylesin... Aslında iyi adamdı be! Keşke öldürmeseydin... Kimseye zararı dokunmayan,Kendi halinde bir insandı... Keşke bu kadar derin yaralar açmasaydın..! Ne yapmıştı ki sana? Suçunu bile öğrenemedi... Kimbilir? Bu kadar derin vurduğuna göre, arayıp da onu bulduğuna göre, vardı bir sebebi elbet? Kimbilir ne kadar kinin vardı.? Sâhi! Sâhi suçu neydi? Ne yapmıştı ki sana? Ne idi alıp veremediğin bu insandan? Kimbilir? Kimbilir belkide kanlındı? Babanı mı? Kardeşini mi? Kimin canına kasdetmişti bu adam? Ehh! Ne diyelim! ? Gözün aydın o zaman.! Aradın...! Buldun..! Yaraladın...! Ve öldürdün! Gözün Aydın! brimg src='http://www.halksiir.com/resimler/uzgun3.gif' br img src='http://www.halksiir.com/resimler/30v2ihs[1].gif'br font size='5' color='#ff9900'Hikayesinin Hikayesi:/fontfont size='4' color='#ff9900' brimg src='http://www.halksiir.com/resimler/30v2ihs[1].gif'br Nereden çıktı bu? Hikayesinin hikayesi demeyin dostlar. Aslında Rahmetlinin arkasından helva gerekirdi ama...Düşündüm taşındım bu sıcakda, bu yürek yangınından sonra, olsa olsa ancak soguk bir yoğurtlu bulgur çorbası dostların yüreğini serinletir dedim. Tabi ki şimdi diyeceksiniz bu yoğurtlu bulgur çorbası da nereden çıktı? Valla aklıma eski günler geldi. Sıcakta tarlada buz gibi bir soğuk suyla süzme yoğurttan bulgur çorbası yapardık. Öyle de olurduki tadına doyum olmazdı. Bu günde sıcağı görünce aklıma düştü. Rahmetliye helva yerine yoğurtlu bulgur çorbası hazırladım... Aslında birazda imkansızlıktan tabi ki.. Başımda bir İlham perisi var, Allah düşman başına vermesin. Hergün dostlara güzel birşeyler hazırlayayım diye pirinç istiyorum, bana sırtında bulgur çuvalıyla geliyor. Ben de birgün bulgur pilavı, birgün bulgur çorbası... Bu gün de imkanları biraz zorladım komşudan ödünç süzme yoğurt buldum ve dedim dostlara biraz değişiklik olsun. Dostlar da usandılar hergün bulgur hergün bulgur... Bilmem bu ilham perisiyle ne yapacağım. Yarına yine bulgurla çıkagelirse bu defa bulgur ile başka ne yapılır düşünüyorum ama... Bulamazsam yandık. Birşey de diyemiyorum. Fazla üstüne gitsem pirinç isterken bu defa bulgur da yok olacak... Ama birgün sabrım tükenirse, getirdiği bulgur çuvalını vereceğim bu perinin sırtına... '' Buyur arkadaş Al senin olsun bulgurun da pirincin de... Kendin pişir ve kendin ye..Defol git! '' Diyeceğim...İnanın zor tutuyorum kendimi. Allah Böyle bir ilham perisini Düşmanıma da vermesin.Yani o kadar canımdan bezdirdi ki... (Yani dostlar bu yoğurlu bulgur çorbası işte böyle doğdu, Hep dert hep dert biraz değişik birşey olsun istedim. İşin ciddiyetine gelince Allah hiç bir nimetinin eksikliğini vermesin. Burada bulguru hor görmek gibi bir niyetim olmadı. Allah eksik etmesin. Maksat biraz muhabbet olsun.) Aslında birde şu yoğurtlu çorbanın tarifini de yazayımda çorba tam çorba olsun. Yapılışı çok basit. Hazır pişmiş bulgur pilavı soğuduktan sonra içine bol yoğurt ilave ediliyor. Yoğurt biraz süzdürülmüş olursa daha iyi olur. Sonra soğuk su ekleyerek çorba kıvamına getiriyoruz ve damağımıza göre de tuz. İşte çorba hazır. Ama biraz bu çorbayı içmesi sorun olabilir. Çünki bu çorba her yerde öyle kolay kolay içilmiyor ve tadını vermiyor. Nasıl içileceğinide yazayım yazmışken dostlar. Önce bir ekin tarlası buluyorsunuz ve adam boyunca yükselmiş, rüzgarla da dalga dalga süzülen ekin tarlasında Güneşin alnında biraz tırpanla ekin biçmeniz gerekir. Biraz derken,en az sabahtan öğle saatine kadar Tırpan sallamak lazım. Ve öğle saati olunca, şöyle kendimize bir söğüt gölgesi bulalım, hafifde serin rüzgar esen bir yer olsun... Şimdi tadına vararak zevkle çorbamızı içebiliriz. Afiyet olsun dostlar. Yani başka türlü bu yoğurtlu bulgur çorbasının tadı ve kıymeti bilinmiyor. Valla ben çok özledim tırpanla ekin biçmesini ve öğle saati olunca, gölgede, serin serin bir yoğurtlu bulgur çorbası içmeyi... brimg src='http://www.halksiir.com/resimler/30v2ihs[1].gif' br img src='http://www.halksiir.com/resimler/aklsz.kafam.gif'brimg src='http://www.halksiir.com/resimler/30v2ihs[1].gif'brimg src='http://www.halksiir.com/resimler/8gdu61u[1].gif'br Selamlar, saygılar./font

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ersin Kayışlı
    Ersin Kayışlı

    Ararsan, ''Beni bir seven var'' diye,
    O sevgi bağları soldu be gülüm.
    Sarmak istesende artık yar diye,
    Gelemez, toprağın oldu be gülüm.

    Yaş diye gözünden kanını döktü,
    Tuttu saçlarını kökünden söktü,
    Çaresiz sonunda boynunu büktü,
    Mezardan, arkadaş tuttu be gülüm.

    Epeyce derinden yandı tutuştu,
    Sana güvenmişti peşinden koştu,
    Yorulmak bilmezdi, dağları aştı,
    Ecel, kapısını çaldı be gülüm.

    Baba'dan mîrası, doğruluk vardı,
    Elinden geldikce dertleri sardı,
    Sonunda acıdan kendisi kardı,
    Musallâdan Selam saldı be gülüm.

    Karardı gözleri Işığı söndü,
    Artık sevdâlara sırtını döndü,
    Son nefeste bile adını andı,
    Derin bir uykuya daldı be gülüm.

    ŞİİR DE HİKAYESİ DE MÜKEMMEL. TEBRİKLERİM YÜREĞİMDEN YÜREĞİNİZE HOCAM. SAYGILARIMLA...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Usta
    Mustafa Usta

    ''Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. (enbiya/35)

    Allah c.c. ayeti kerimesinde böyle bildiriyor.

    şiir güzel bulgur da güzel pirinçte ikisi de nimet ve rızık

    fakat anlaşılmayan hikaye kısmında sanki cinayete kurban edilmiş ve ya şiire baktığımızda ilk üç dörtlükte sanki intehara sürüklenmiş gibi

    eceliyle öldüyse eğer bu suçlama kime ve niye

    Zira Allaha hitab olamaz çünkü Allah doğmamış doğrulmamıştır ne babası olur ne kardeşi

    vallahi ben işin içinden çıkamadım

    neyse bu da sizin hikaye ve şiir gizeminiz olsun. Canili...''

    Evet Muammer hocam Yazdıklarınızın tamamına katılıyorum. Kesinlikle Yaradan'a karşı hiçbir şekilde sitem, sorgulama veya isyan düşünülemez.
    O herşeyin en güzelini bilir.
    Zaten bu şiir ve hikayade de tamamen bir insan vardır. Öldürülen varsada onu öldüren bir insandır. Cinayettir ama sebebsiz bir cinayet... Şiir de intihar olarak algılanan kısımda birileri tarafından yaralanmış ve kan kaybından ölmüş bir insan vardır.
    İntihar bilindiği üzere Haramdır ve en büyük günahdır. İntihar eden kişinin de yeri Ebediyyen cehennemdir. Babası, kardeşi kısmında da yine karşıdaki insaqna sitem vardır. Yani neden öldürdün kanlınmıydı da, Oysaki ortada böyle bir dava da yoktur. Sebebsiz arandı bulundu ve öldürüldü... Yani yaralandı da kan kaybından öldü. :)))) Bize de ''Allah rahmet eylesin'' demek düştü... Yorum için teşekkür ederim selam ve saygılar sunarım. Mustafa Usta

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir

    Yok, yok... Bu kadar da küsülmez ki yaşama.. Uykudan bir an önce uyanmanız dileğiyle. Kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Sevilay Şahbaz
    Sevilay Şahbaz

    GEÇ KALINMIŞLIĞA SİTEM ...GÜZEL BİR ANLATIM AKICI MISRALAR SARILMIŞ SERZENİŞE ..SEVGİ VAR AMA SİTEM DAHA FAZLA ...VEDALAR YÜREĞİNİZDEN UZAKTA OLSUN ÜSTAD

    Cevap Yaz
  • Gürsel Güveloğlu
    Gürsel Güveloğlu

    MUHTEŞEM GÜZEL BİR ŞİİR.HEM AKICI HEM KONU BÜTÜNLÜĞÜ HEMDE ANLAM BAKIMINDAN HER ŞEYİ YERLİ YERİNDE.KUTLARIM ŞAİRİM.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Mustafa Usta2