Ece Acar Şiirleri - Şair Ece Acar

0

TAKİPÇİ

Ece Acar

Huzur verebilir misin ruhuma..? Ya da bedenime? Bugün bir garip hallerdeyim adını koyamadığım..Ya ben fazlayım bu dünyaya ya da dünya yetmiyor beni avutmaya.. Ve ben bugün yalancınında yalancısıyım..Soruyorlar adet olduğu üzere NASILSIN? İyiyim diyorum; İYİ.. Kocaman bir yalan, hiç iyi değilim, sudan çıkmış balık gibiyim..Neye elimi uzatsam vazgeçip geri çekiyorum..Başım sepet gibi, kulaklarım çınlıyor, beynimde bilerce tiz ses, bilinmeyen bir orkestra gibi sürekli çalıyor.. Doktora mı gitmeliyim? Hayır binlerce hayır, bir sürü test, tahlil, bir file dolusu işe yaramaz ilaçlar..Maksat eczacı, doktor anlaşması, daim bol gelirli olsun.. Dışarı çıkmak istiyorum, anlamsızca kimsenin tanımadığı bilmediğim yerlerde yürümek, beynimi dolduran şu adı duyulmamış orkestradan kurtulmak..Ama ayaklarım eve bağlanmış gibi, geri adımlarla beni çiviliyor oturduğum yere..Dedim ya ben bir garip hallerdeyim bugün.. Biliyorum ki, yıllardır yükünü, gamını, sevinçlerini taşıdığım bu insanın, nasıl mutlu olacağını..Ne kafasındaki kimsenin bilmediği orkestranın sesi kalacak, ne de kendini fazla gördüğü bu dünyadan yabancılaşmış duyguları kalacak..Bir kıvılcım..Minnacık bir çiçek, ya da bir serçenin kanat çırpışı..Gözlerinden gelip geçen, marmara da ki beyaz martıların sesi, Beni mutlu edecek yeni doğmuş bebek kadar.. İlk oyuncak bebeğimin alındığı gün kadar, mutlu olup kanat çırpacağım seviçlerimle..Böyle olduğunu bildiğim halde acı çekmekten, oflayıf poflamaktan hoşlanır gibi, bişey yapamamaktayım kendim için...İşte! ben böyle, bön, bön bakmaktayım gözlerimin daldığı yere..Bir bilinmeze..Sanki bir gözüm karanlık loş dehlizlere dalgın..Bir gözüm okyanus maviliklerine..Koca koca dalgalara dalgın.. Çakışmakta duygular anlamsızca..Bir yarım ak, bir yanım siyah..Bedenim sıkılıyor ruhum bedenimden firar etme arefesinde..Şimdi dudaklarımdan feryat gibi bir ses ÖZGÜRLÜK ! .. Ruhum bedenime tutsak..Bedenim ruhuma..Ben iki çakışmanın ortasında kimliksiz gibiyim..Beyaz bir martı gözlerim de, gelip konsa önüme, çekip alsa beni, ruhum ve bedinimin içinden.. Nasıl olacaksa? Yoksa, beden ve ruhtan oluşan ben bilmeyen üçüncü bir nesneden de mi oluşuyorum..Olur hayal ya bu, neden olmasın? ..Nasıl şiirlerde beşinci mevsime hitabediliyorsa..Maksat rahatlak değil mi..Yaz içini boşalt..Edebi eser olmasa da bir anlam taşımasada YAZ..Pisikolağa gidip yirmi dakikada vereceğim onca para birde insanı uyuşturan kimyasalları alacağıma YAZ rahatla..Biraz deli saçması olsun..Biraz da aptalca...e&e

Devamını Oku
Ece Acar

Kimsesizliği sen bildim..Gelecektin bir gün, yetim günlerim şen olacaktı.
Seninle başlayıp, seninle son bulacaktı, yaşanacak ne varsa..
Oysa, oysa sevgili, sen hiç gelmedin yaralı bir kuş gibi..Celladını bekleyen idamlık mahkumum say ki, umutların tükendiği yerde dillerin lal olmuş halinde kimselerden alamıyorum haberini..ben hala geleceğin günlerin hayalindeyim..

Gözerin gelir geçer gözlerimden sonra saplanan bir hançerdir gönlüme..Sabahın alacası sarar gönlümü doğanın renkleriyle bir yaşama hevesi gelir geçer yüreğimden.. Bir telaş başlar hayallerimde geleceğin anların, sana kavuşmanın sevinci sarar bedenimi..Sonra tüm umutlarım ölü bir martının cansız bedeni gibi düşer suya..Sen gelecektin ya sevgili deniz aşırı başka iklimleri olan, ülkelerden ilk önce mektupların gelmez oldu..Ne bir selam, ne bir haber..Biliyorum unutulmanın ne demek olduğunu, sen çok güzel öğrettin bana..

Devamını Oku
Ece Acar

Küçük bir kız ağlıyor bugece içimde..karanlıklar iniyor caddelere, sokaklara.. Yağmur yağıyor şehrimin üstüne, titriyor küçük kız sımsıcak evinde..Aklına düşüyor kimsesiz garipler varmıdır soğukların içinde..? Donuyormudur elleri ayakları sefil bir hayatın soğuk nefesinde? Yüreği donuyor küçük kızın, sıcacık evinde, sokak lambalarının ışığında daha şiddetli görünüyor yağan yağmur.. Korkuyor, titriyor küçük kız, hızla örtüyor perdeleri.. Koltuğuna siniyor 65 kiloluk beden içinde çığlık, çığlığa isyanlardaki küçük kızın yalnızlığı, karanlıklara karışıyor.. Oysa yakmış tüm odaların lambalarını, inlercesine, sesli düşünüyor, burası sıcak, burası aydınlık.. Yüreğinde ılık bir meltem esintisi ılık, ılık, sarıyor bedenini.. Biraz gevşiyor büzüldüğü koltukta kız..Hayallere dalıyor umarsızca..Kapalı gözlerinde vadilerde ceylanlar su içiyor, elinden ot yiyor, yergök mavi.. Küçük kız elinde boyası fırçası daha da renk veriyor dağlara taşlara..Aklına ilk aşkı geliyor yüreğini bir akrep sokmuşcasına yüzünü buruşturuyor kız.. LİLA diye inliyor LİLA .. Sevginin rengiydi o ne zaman erguan ağaçları gelse aklına bir ateş düşerdi gönlüne..Tam iki göğsünün arasına yumruk gibi bir taş oturur nefes almakta zorlanırdı kız..İşte yine öğle oldu..Boyadığı, doğanın kirlenmemiş renklerine bir de LİLA rengi eklemek isteyince vefasız yılların alıp gittiği sevgisi köz gibi düşmüştü yüreğine. Cayır, cayır yandığını hissetti birden kalbinin.. Gözlerinden akan yaş duadağına değince tuz tadı bir anda sildi boyadığı renklerini.. Hüzün eğdirdi başını, ağrıyan omuzunun acısıyla kalktı yerinden.. Tek, tek, kapattı odaların ışıklarını.. Pijama larını giydi, yatağımda huzurlu uykulara dalarım diye düşünde, düşündüğüne kendiside inanmayarak..Çünkü uyku sorunu vardı kızın yıllardır.. Yorgan yastık şekli bozulur der top olurdu dönmekten..Yllarca nasılda iki saatlik uykuyla gitmişti işine..Beş saat uyusa lüks`dü onun için..Gece lambasını açtı tavandaki sarkan lambayı kapattı.. Yastığı arkasına koydu güzel şeyler düşüneyim rahat uyurum diye düşündü.. Işık onun hayallerini kısıtlıyor odanın içinde gördüğü her şey anı olup canını acıtıyordu.. Bir hışımla doğrulup yastığını düzeltti lambayı söndürdü.. Simsiyah zifir oldu heryer aklına mezar geldi kızın ölünce ya canlanırsam? karanlıklar sıktı ruhunu yüzüne kadar sarıldı yorganına.. Karanlıktan saklandı kız..Oysa ne severdi geceleri.. Nedense bir başkaydı bugece ilk defa korkutmuştu onu karanlıklar sımsıkı sarıldığı yorganında nefes almakta zorlanınca açtı yüzünü..Karanlık yine korkuttu insafsızca.. Çocukluğunda okuduğu romanlar aklına geldi..Polyanna.. En acısı yüreğine çıkmaz bir kurşun gibi işlemişti KİMRİTCİ KIZ.. O romanı düşündü birde dışardaki soğuğu.. Kibritci kız ısınmak için son kimritine kadar yakmış ve soğuktan ölmüştü aklında kalan.. Bugece yılbaşı, Lila renklerim düştü aklıma, birde martılar..Sahi hiç üşürmü martılar..? e&e

Devamını Oku
Ece Acar

Sen Başıma Gidesim Var Bu Şehirden

Sen başıma gidesim var bu şehirden..
Eyvallahlarımıda toplayıp,
gidesim var ertesi günlerde..

Devamını Oku
Ece Acar

Bırak düşlerimle beni
Dayanmaz yüreğim bir gidiş
bir terkedişlere daha, ölürüm..

Bırak yansın yüreğimde ki deniz..
Uçmasın martılarım..

Devamını Oku
Ece Acar

Bir hayat ki zoraki geçti.
Yazılacak onca şey
varken, yazmaya değer görülmeyen yıllar..
Ruhumuzu kasıp kavuran fırtınalar sadece
içimiz de yaşandı, hiç kimseler duymadan
aslında toz, dumandı herşey..

Devamını Oku
Ece Acar

Biraz izin verirmisin ağlamak istiyorum,
Şöyle gölgesine sığınıp, esen yelinde bir ağacın..
Öfkeliyim, sinirliyim, sıkıntılıyım
Neden mi?
Hiç işte:(
Ben bile beni tanıyamadığım saatlerden birindeyim

Devamını Oku
Ece Acar

Öğle alışmışım gitmelerine..
Rüzgarını bekleyen yelkenli gibisin
Her an demir alacak pupa yelken.
Gitmeyeceğine dair sözler alsam da

Gözlerim yolda kulaklarım sesin de

Devamını Oku
Ece Acar

Kimbilir belki bir sonbahar gününde gelebilirim şehrine..Neden sonbahar deme bana..
Bilmiyorum..
Seni ne zaman hatırlasam bir bıçak gibi saplanıyorsun göğsüme..
Nefessiz kalıyorum..
Bir tuhaf gelişin, ve bir o kadar da tuhaf gidişin..İçime acı gibi çöküşün.
Bana sonbaharı hatırlatıyor..

Devamını Oku
Ece Acar

Ben söylemiyorum; Hüzünlü hasretten yanık şarkıları..
Ben yazmadım; bir mısra bile, beceremiyorum zaten
kelimelerle köşe kapmaca oynamayı..
Ağlamıyorum da inan en acıtan şarkılarda bile..
Bazen martılarla konuşuyorum, ondan bundan..
Bana ilham...veren yumuşacık beyaz tüyleri şimdi bir

Devamını Oku