Ecdat Mirası Bayburt

Zümrüt misali yayla, nakşeder latif şehri
Akar nazlı edayla, gerdanı Çoruh Nehri
Kır çiçekleri süsler; dağı, taşını Bayburt
Mesken olur da besler; kurdu, kuşunu Bayburt

Bin bir çeşit nefaset, peynirinden keteye
Ayan olmuş maharet, hudutlardan öteye
Hasret kaldık sılaya, umduk aşını Bayburt
Bekle bizi halaya, sil gözyaşını Bayburt

Ehram el tezgahından; kilime, taş oymaya
Kültür güzergâhından, başlamalı saymaya
Oğuz Dede Korkut’tan, Dede Paşa’nı Bayburt
Haydi evveliyattan, söyle yaşını Bayburt

Ol Muhammet Hanefi, Balca’yı makam eyler
Yanmaz Ahmet Zencani, Zihni beyitler söyler
Gezdik kümbetlerinde, üçü beşini Bayburt
Mihman hürmetlerinde, bilir işini Bayburt

Emrah’ın Divanı’ndan, Ağlar Baba ilminden
Yusuf Pehlivan’ından, bak belgesel filminden
Tarih bilen bırakmaz, namlı peşini Bayburt
Tüm cihanda bulamaz, bir tek eşini Bayburt

Şehit Osman Türbesi, ulu kutsal davası
Hakimtepe, Kale’si; sonra engin ovası
Sarar yeşil söğütler, vakur başını Bayburt
Cirit oynar yiğitler, gel gör kışını Bayburt

Gazilerin otağı, şehitlerin yurdu O
Türkün şanlı sancağı, bir mukaddes ordu O
Aymazlara sabreder, sıkar dişini Bayburt
Münafığa kahreder, serer leşini Bayburt

Yeraltı Aydıntepe, Demirözü’ne gardaş
Korgan, Çoruh’a küpe; İpek Yolu’na sırdaş
Gurur kaynağımızsın, kabart döşünü Bayburt
Ecdat mirasımızsın, gördük düşünü Bayburt