Ebu Ammar Şiiri - Palo Keko

Palo Keko
40

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ebu Ammar

ebu ammar
koptunya buğday başaklarının gülümseyişinden
rüzgar öfkesini serer denizin üzerine şimdi
sahipsiz kalmaz ardından sapana sürülen taşlar
bakışlar yağmura karıştı mendillerde yaser
oturup ağlama zahmetine de girmedin
sürdün bedenini namluların şafağına
kalbin ateş ovalarında dağlanırken
kuş yuvası yüzün
bir bahçe oldu küçük genarellerin yalnızlığına
tiksinti kasırgalarına prangalanmış cellad
bayram ilan etti o günü
sanki arkadaki yük treni onun için kalkmıyacakmış gibi
ebu ammar
kırılırken kollar taşlarla,
ağlarken gökyüzünün beyaz sahifeleri
bırak yüzlerini ciltlesinler
ceninin sokaklarında raydan çkarken insanlık
kalın kitaplarla boy göstersinler ekranlarda
sükunut ninnileri söylesinler bırak
mevzisini kaybederken gözlerimiz
göyaşından cepleri dolarken uykularımızın
gecenin kasvetli parmaklığında
rayları söküldü umutların ebu ammar.
döşeyin yüreklerinize güneşi
hurma ağaçları ekin bakışlarınıza
ağuçlayın özgürlüğü kana kana
atıldın yatağından kuşluk vaktine
çölün kuraklığına balyoz oldun
suskunluğun kundağından taştın
karın göğsünde açınca kırmızı
yüreklerimizin dağlıkları ova olacak
tekrar açacak çiçekler senin için yaser.
şafaklara namludan çıkılır
teslimiyetten daha büyük ölüm yok
ruhun güvercin gerdanlığında
cennet bahçesinin damlığında
kanat çırpıyorsun şimdi
kötülük fıçılarına doldurulurken beyinler
musluklarından doğmaz güneş penceremize
sana göre değildi hesaplar arasında kaybolmak
kağıttan bir kalp de taşımıyordun
taştanda değildi ki gözlerin
bulutlardan demlenmişti uykun yaser
kanser hücreleri emiyor toprağın şarkısını
zebun kuşunun tırnaklarından kanadı uçurtmalıklar
kamburda olmadın yaşama yaser
kadavralara konuşur kanın dipçikleri
uyanın, filistin bahçesinden koparıldı
bir güneş daha.
ardından bm (birleşmiş milletler= bitlenmiş mitoslar)
değil bayrağın yarıya indirmeleri
otursalar da direklere
silinmez artık alınlarındaki leke
çünkü onlar kudüse çıkarma yaptılar ilkin
sonra da onayladılar işgal edilmesini yeşil hurmalıkların.
kutsaldır her karış toprağın
topraktan dikilir çünkü giysileri baharların
golgotha tepesinde teşhir edilmese de çarmığ
çiviler gözlerinden söküldü hep yaser.
postalınca ağıtlar gözyaşında
ramallah ta kuşlar dökülür tankların önüne
kuşlar bedenleri şarapnel parçalrıyla mühürlenmiş
nasıl sırtlar toprak bu acıyı
nasıl dayandın onca kahra bunca zaman
gözyaşaları kimliksiz gözyaşları pasaportsuz
ykılır iç şehri ebu ammar ın
parsellenmiş kahır tufanlarında
el aman cariyeleri beyaz saray çadırında
bölüşürler toprağını kulpsuz kancığlar
ama doğar yaserler
gölgesi olan tüm ağaçlarda meyvesini verir.
başları eğik olan enik yavruları
bakın nasıl yer öpücük konduruyor maviye
altn tasmalarıyla dolaşanlar
denk gelemez dünyanın tüm altınları
bir gram onura.
çamurdan sığırlar kefen dikin celladın hareminde
çocuklara ve övünün yaptıklarınıza
sanmayın hesabı sorulmaz yaserlerin
içinizde kanalizasyon kuyuları açılırken
duyamazsınız yaserlerin şarkısını
kulaklarınıza göre değil çünkü
geviş getiren ağızlarınızdaki çöplükler
kundaklandı yaser in tetiğinde
yol olamaz korkaklar fecre
çünkü kanatları var yaserlerin
kanatları gökyüzünden.
alın çorak çölleri
parsellemeye başladı yaser
ile şeyh ahmed yasin cenneti_palo

Palo Keko
Kayıt Tarihi : 1.4.2005 10:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Palo Keko