Bana sürekli,
Elveda yüklü vagonlar ile bakıyorsun...
Bir tren yolculuğunu anımsatıyorsun..
Ankara Istanbul arası,
Saatler boyu yara alan bir yol gibi,
Içimin kabuklarını,
Mavi ojelerin ile kanatıyorsun...
Bana sürekli,
Içi yağmur dolu,
Bulutlar ile dokunuyorsun...
Vücudundan mı Ruhundan mı utanıyorsun?
Parmak uçların ile,
Içimi söküp,
Beni ne kalabalık bir yalnızlığa götürüyorsun...
Dudaklarımın ayazına,
Içi küflü terk edilişler mi ilikliyorsun?
Kadın!
Ey rezaleti ruhunun ağrılarına yakın!
Bana sürekli,
Islak asvaltlara benzeyen,
Kelimeler teyelliyorsun...
Öpme omuzlarımdan şık kadın..
Kırmızı rujun ile,
Tenimin en ücra yerlerine,
Kesikler çiziyorsun..
Kanatlarımı incitiyorsun...
Rimellerim mi akmış?
Kusurumun kabahatine bakma ne olur
Bir kadın nasıl sevilir bilmiyorum
Yoksa bu yüzden mi,
O soğuktan çatlamış ellerimi,
Acınası tırnaklarına,
Dişlerin ile pembe ojeler sürüyorsun?
Bana güneşin doğuşunu anımsatıyorken,
Bana öyle bakma
Elveda yüklü vagonlara benziyorsun
Beni rengarenk gülümsemen ile öldürüyorsun
Kayıt Tarihi : 6.1.2015 21:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!