Dağlar,taşlar deme bana,
Hergün çekiç vurduğum,yokluğum,azıklığım,
Gelir aklıma.
Sevdadan öteydi belki kayboluşlarım,
Susmaktı ve susamakdı yalnızlıklarımın gidişlerine,
Islıklarım türkü tuturmuş karışsada gökyüzüne,
Bil ki sen duymayacaksın,bilki sen hissetmeyeceksin.
Garip bir hüzündü sana duyduğum özlemli bekleyişlerim,
Rengi kaybolmuş,solmuş,yitip gitmiş.
Tarihler görmüş,savaşlara yenik düşmüş sebeplerim,
Sana sunduğum küçük bir öyküydü belkide
Engellerim,hatalarım,öyküdeki bilinmeyen itiraflarım
dünyamda kurduğum zorlukları aşmaktı senle ve seninle,
Atlatmaktı deveyi hendeğe,
Ama yoksun yitip sende gitmişsin,
Ne düşünürsün? ne yersin? ne içersin?
Acaba hala beni düşünmekte misin?
Yoksa sende tarihlere tekabül etmekte misin?
Ne yazarsın? ne çizersin?
Yazdıklarında küçük bir kız cocugu var mı acaba?
Nedendir bilinmez ben her kalemin ucunda seni,yazdığımın sonunda da hep ismini imzalıyorum.
Çünki ebruliydi ismin...
Kayıt Tarihi : 2.2.2010 23:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!