Pasaklı olan ben değildim anne, hayattı,
Ne kadar süpürmeye çalışsam da bu süprüntülüğü olmadı!
Yanlış olan ben değildim anne, hayattı,
Yaptığım tüm yanlışlar doğru sandığımdandı!
Değişen ben değildim anne, hayattı,
Kime kapılsa yüreğim hataydı, hatalarım aşka sevdamdandı!
Yalın ayak dolaştın yüreğimde...
Kalbimin boş odacıklarında yankılandı ayak sesin.
Derin nefeslerde tanımaya başladık birbirimizi,
Merhabalaştı mesafesi daralan soluklarımız,
Birbirini tattı dudaklarımız,
Ekşiyle tatlı karışımındaydı tenlerimiz,
Yalnızlığı hüküm giydirmişim ömrüme müebbet...
Neyin cezası bilinmez?
Belki denenmiş aşkların,dikiş tutturulamamış sevmelerin bedeli!
Payıma bir sigaranın beyaz filtresini öpmek düştü,
Soğuk denizlerin yakıcı tuzuna sarılmak...
Bir sevgilinin parmakları değil boynumda dolanan rüzgârın o bildik ıslığı.
Şarkılar yüreğimde en derine işler: yokluğunla yandı gönlüm...
Biten sigaranın ucuna bir yenisini ekler tütün kokan parmaklarım.
Tahliyesi belli olmayan bir mahkum gibiyim;
Gün sayıyorum elim kolum bağlı,
Bekliyorum sadece...
Belki şairin de dediği gibi ıhlamurlar çiçek açtığı vakit geleceksin bana
Yatağın sol yanında duran yastığında
Başının çukurunun izi yokluğun,
Burnumda tüten bir koku,
Boş odalarda yankılanan ayak sesim,
Evin her yanına bulaşmış parmakizin,
Yarısı anımsanamayan hayaldeki suretin...
Aşka merhaba demişim meğer ekmek ve gazete almak için Gittiğim bakkalın ücra köşesinde,
Yaşlanmış çam ağacının esintisi alnımdan öperken.
Hayallerine dokunmuşum meğer, sana bir parçamı üleştirmişim,
Ruhumu bulmuş meğer bedenim elimde gazete arası ekmek,
Yüreğimi emanet etmişim kulağının üst yanında duran saçlarının ağarmış uçlarına!
Hayalkırıklıklarımı yaslamışım iriyarı omuzlarına,
Kangren olursa kesip atacağın,
Giderken ardına dönüp bakmayacağın yaralar gibiyim!
Daha derinden ve sıkı sarılıyorum yüreğine
Ve yayılıyorum...
Bir parça sevgi ama en çok da kocaman bir dert oluyorum.
Yüreğinde kanıyorum!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!