Merhaba,
Bugünlerde kıskançlık kat sayım arttı. Bir arkadaşım Leyla Umar'ın son kitabı 'geriye yazılar kaldı' yı armağan etti. Onu okuyorum, aslında yeni başladım. Daha önce Mina Urgan'ın 'bir dinozorun anıları' ve Ayşe Kulin'in 'Adı Aylin'i' okurken de aynı olmuştu. İnsanların hayatlarına bakınca, aile temelinden geldiğini görüyorum. Aile, soy-sop, bazı insanlara 'hayat' daha kolay sunulmuş sanki...
Bu yüzden o insanları kıskanıyorum. Hayatta kendi tırnakları ile başarıya ulaşan insanlar da var, ama temel omayınca duvarlar kerpiç kalıyor. Sıcaktan, soğuktan betonarmeye karşı daha çok korusa da, en ufak bir sallantıda yıkılması daha kolay...
önümüzde
.................. efendilerin düş(man) leri
ardımızda
................. sömürülmüşlüğün ezikliği
bu gece...
senli düşlerle içtim
artık rakı içmiyorum
nane likörüm bana yetiyor
Etraf zifiri karanlık
Gözlerim alışıyor karanlığa
usul, usul aydınlanıyor oda
Beyazlaştı, her taraf beyaz
Oratada tüm çıplaklığıyla bir insan
Koşuyor duvardan duvara
....................................'her bir sözcük iki kişiyi ilgilendirir, söyleyen ve dinleyen' Octavia Paz
dün gece
...............................'yağmurlu bir istiklal caddesi, akşamından arta kalan'
hani, bazen tıkanır insan
nefes alamaz, boğulur
hani, kabus görür
Bir dernek ki; geçmişten, günümüze
Bir dernek ki; günümüzden, geleceğe sevgi taşır
Bir dernek ki; özünde şiir, edebiyat, sanat ve sevgiyi harmanlıyor
Bir dernek ki; içinde sevgi olan herkese kucak açıyor
Şiir bizleri buluşturan, içimizde ki seslere, sessiz çığlıklara hayat
çocukluğumun ilk kahramanı
tornet sahibi,
topal Temel abi
tornet gezileri
horoz şekeri
' Haziran'da solan bir gelincik'e'
eriyip gitti avuçlarımdan
mor menekşeden
bir avuç sevda...
inansaydı bana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!