Kıyısından döndüm,
tenimi okşayan rüzgar kadar yumuşacık
Yüreğimde taze bahar gülleri açtıran
bazı kuşlar göçtü içimde misal
tüm yollar aynı çiçek tarlasına çıkıyordu
Kıyısından döndüm,
Mahkumuz yalnızlığa ebediyen
mahkumuz kaçak yolcu vagonlarında yaşamaya
Kendimizden geçmişiz ve susuz kalmışız
gençliğin kucak açan kollarında
Kafayı vurup kenarda sızacak kalbimiz
etten duvarlar örüyor şimdi kendi etrafına
Tan yeri kızıllıktan doğar,
ve ruhum doğurur bütün yalnızlıkları
içimde gün batımında coşan deli çaylar
haziranda içimi kasıp kavuran ayrılıklar var
Gönlümde kapkara bulutlar, kulaklarıma iğneli veda şarkıları
Öyleyse
Yitirdim kendimi kendi içimde
Yüreğimde atan sesler sustu aniden
Parmaklarım habire ucu bucağı olmayan kelimeleri kurcalıyordu.
Aşık olmuştum sana
Aşktan yana bir hatam yoktu
Çokça vakitler geçirdik birlikte
Ne içimdeki şehre sığabiliyorum, ne içinde bulunduğum şehre
Tenhalığın yarattığı öfke birikiyor dudaklarımda
Çığ gibi çoğalıyor bir kavganın gürültüsünü büyütüyorum sanki göğsümde
Bir zaman dilimine sıkışıp kalmışım, kıvranıyorum.
Güneş göz bebeklerimi ısıtıyor.
Alevlerin arasında mahsur kaldığımda
Yağmur bastırmıştı gözlerimde
Keskin bir bıçak dayalıydı boğazımda
eski bir parfümün kokusu kadar kalıcı hatıralar zihnimde
anımsıyorum, derinlerde gömülü bir hikaye
ne mümkündür unutmak, geçen akşam gibi taze her şey.
Kirpiklerinin göz altına vuruşundan belli, dedi
Yorgunsun, bitkinsin, ruhunu çekmiş bu hayatın keşkeleri
İçindeki sıcaklık sen hissetmeden alev almış, yakmış kül etmiş bütün bedenini
Her aynaya baktığında yalnızlığın çizgileri doluyor gözlerine
Kalbin kırılmış, paramparça, göğsüne batıyor
Kanıyor yangınların içinde
...
gidiyoruz buralardan
arkamızda bıraktığımız ipsiz sapsız vedalar
yetim kalmış sıfatlar
yahut bazı insanlardan bizlere kalan değerli bakışlar
beş para etmez el sallayışlarımıza karışıyor
Geçmiş sıcak bozkırın çatlattığı parmaklarımdan geçiyor
Seni anmaksa kurumuş boğazımdan
Akşamın nemi çarpıyor suratıma
Elzemdir ki ben seni hatırlıyorum
Kalbim
Kırık kalbim duvarlar örüyor etrafına
Sevgisizlikten yontulmuş küçük tahta kulübelerdeki yaşamlar aşkına!
Biraz da mutsuzluklarınızdan bahisler açalım
Ucu karanlığa giden soluksuz bir maratondur aslında yaşadığınız hayat.
Yol boyu aydın sabahlar görürsünüz, aydın akşamüstü kahveleri.
Bilmiyorsunuz ki!
Esirleşmiş yabancı insanlar ve ruhlarla dolu üzerini örttüğünüz, anılar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!