Bayramlar, günler bizi, bir araya getirmek,
İlişkileri zinde tutmak için vesile.
Tanrım güzelliklerle, candan kenetleterek,
Yaşatsın bu zevkleri ahfâdımız nesile.
Özellikle berâber olmak için buraya,
İyi dilekler sunup bu günü kutlamaya,
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Anne ve babaların günü bana her gündür
ELLERİN NEREDE ANNEM
Bulmak için aradım seni,
Yatağıma gelmedin akşamları,
Yalnızdım, korkularımla yattım,
Sabahıma gelmedin,
Günaydın diyemedim,
Rüzgârlarla bekledim,
Kokunu bulamadım,
Saçlarımı uzattım ellerin nerde annem.
Duyardım sesleri, çağırmaları,
Annem diyen bağırmaları,
Bakardım mahalledeki ellere,
Hasrettim, yanıktım anneli günlere,
En zoru da giremedim gönüllere,
Sesini aradım, dillerin nerde annem.
Yürüdüm yollarda, anansız kaldım,
Ufuklara baktıkça bin ah aldım,
Bakışlarımla anneli çocukları deldim,
Sevgisiz büyüdüm, annesizliği bildim,
Kaldırımlarda taşları tekmeledim,
Yanımda olmayınca hep sendeledim,
Gözlerine baktım gözlerin nerde annem.
Muhtaçtım sevgiye bir de dizine,
Rastlamadım yaşam boyu izine,
Gülmedi kader ne oğluna kızına,
Duymadık nağmeler yetişemedik sazına,
Biz razıydık çoğuna azına,
Aradık ama bulamadık, özlerin nerde,
Dizlerini aradım, dizlerin nerde annem.
Güneşi çaldım getirdim gecelere,
Sığdıramadım adını yazdım pencerelere,
Kanasa da umutlar, söylense de adın hece hece,
Sevdamız sensiz büyüyemedi kaldı cüce,
Baktım sıcak elleri tutan anneler nice,
Genç yaşlarda saçlarım ak kendim koca,
omuzunu aradım, omuzun nerde annem.
El vurur yüreğimi parçalarla acımız,
Gurbet ellerde eloğlunda bacımız,
Olmadı analık başta tacımız,
Büyüdü ömürlere sığmadı hıncımız,
Sabahlara gelirdi geçmezdi sancımız,
Ağrılarda aradık hasretini biz anne.
Soğuk günler üzerimize çevrildi,
Kadriye annemiz genç yaşlarda devrildi,
Yeşil çiçekti mezarlara savruldu,
Küçücüktük üç yavru yüreğimizden kavrulduk,
Aradık durduk, yüreğini,
Bekledik durduk sevgini,
Özledik durduk hasretini,
Abdullah annemsiz kaldı nerdesin annem.
DEMİR ADAM
Varlığım, özüm, ömrümün çırası,
Son yangınım.
Saçların dalga dalga deniz gibi.
O saçlar beyaza dönüştükleri zaman bile,
Apayrı özel, apayrı güzel.
Bakışarak gönül vermedik,
Yüreğinden kopmadık sevdanın.
Karakışlar vız gelir bana,
Ellerimi tuttuğu an.
Nefesim donduğunda,
Onun ılık nefesi canımı ısıtır.
Tadabileceğim zevkler hep onunla.
Ne iğde çiçeklerinin kokusu,
Ne çiğdemler kadar dağlara sevdalı bir yürek,
Benim babam, canımıza göğüs geren bir siper.
Onu seyretmek,
Onun gibi düşünmek,
Varlığındaki yalın koku,
Misler, amberler.
Kucağında olmak ne büyük sıcaklık.
Burnumda tüter başlarsa ayrılık.
Tepenin eteklerinde, vadideki evimiz.
Bir can, bir tarih, bir çınar,
Bizimle bir olur, bizimle yanar.
Yüreğim sıkıştığında onun yüreği,
Gözlerim buğulandığında onun gözü,
Ruhum daraldığında onun ruhu,
Özümle yanar, canım babam.
Sevgiye kanat açıp ısıtır.
Ayrılık ateşi düşerse kor bedenlere,
Buz kesilir seni inleyen diller,
Kaskatı şubat ayazlarını çeker hatırlar.
Rüzgarlar gelip fırtınalar yaşanırsa,
Babaların değerini ancak evlatları anlar.
Boğazıma düğümlenen elbette yaşanan yıllar,
Yılları hatırlayan o açık, o boş kollar,
Dökülen yaşlar, yüreğe dolup taşan ataşlar,
İnsanı içinden, insanı özünden haşlar.
Varlığına da , yokluğuna da,
Bir ayrı sevda ateşi yanar.
Canına can olduğum ey demir adam...
Şiirhan
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta