Uçuşan hissleriyle
Semasız,
Üstükapalı bir harabede
Serbest şiir yazmakta
kolu zincirli şair…
Yeter ki, sen bana şair deme,
canım sıkılır,
belki yüz kat fazla özlerim
bunu hatırlayınca.
İyi kapa yüreğinin kapısını da
aksi halde boşluklardan hava sızar,
üşürüm.
'Sevilmeğe ne var ki' derdim,
diyemem,
çünki bilmem nasıl olur
sevdiğinin seni sevmesi.
Sevmediğin seni sevse,
bilirim, çok farketmez,
eninde-sonunda unutulur
unutulacağım gibi...
Unutacağın gibi...
Şimdi hasretinin dumanına sarınmış,
zorla duyulmakta parıltısı
uykusuzluktan nuru sönen gözlerimin
ve her gün resmine bakıp
sana verdiğim sözlerimin;
'Yaşayacağım,
Yükseleceğim,
Güleceğim,
Sonunadek,
Son anadek...
Yıldıramaz beni artık
yüklenen şu acılar da:
ne gelecek, ne dünkü, ne bugünkü!
Senin var olduğun dünya
yaşamaya değer, çünkü...'
Yeter ki, sen bana şair deme...
Geçici bir hal değil bu
ve bu kadar kolay değil her şey
Ben iyi bilirim bunun
nasıl ağır olduğunu
ve nasıl yüz-yüze koyar
yüreğini, başını.
Üzerimde asrların yükü toplanmış sanki.
Atacağım hepsini
sende bulduğum sevinçle.
Seni yeniden seveceğim
insani bir biçimde
ve atacağım bir gün şairliyin de taşını
sense mutluluğumsun,
ebedi kal içimde...
Kayıt Tarihi : 17.2.2022 19:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!