Bu şehir…
Taşlarında adımlarımızın yankılandığı,
Hep var olduğumuz şehir.
Çünkü aşk dediğin,
Bir zaman değil;
O sonsuz bir anın içine hapsolmuş,
Bir irade çığlığıdır.
Çınarların altında oturduk,
Kökleri yüzyıllara meydan okuyan o ağaçlar,
Ama biz onlardan daha canlıydık,
Çünkü onlar büyüdü, biz ise yandık.
Aşkımız bir kök değil,
Bir ateş:
Sönmek için değil, yanmak için var.
Özlem mi diyorsun?
Hayır. Bu bir eksiklik değil,
Varoluşun fazlalığıdır içimizde.
Sensiz de doluyum seninle,
Çünkü aşk, yokluğun bıraktığı boşluk değil;
Var olmanın dayanılmaz ağırlığıdır.
Ve zaman…
Ah, o zavallı zaman,
Bizi unuttuğunu sanır belki.
Ama biz zamanı unuttuk çoktan.
Çünkü her anımız
Ebedi dönüşün kendisi:
Aynı anı binlerce kez yaşasak da
Her seferinde ilk defa sevecek kadar cesuruz.
Aşkın şehri yoktur aslında,
O şehir biziz.
Ve çınarlar mı?
Onlar yalnızca
Bizim gölgemizde büyüyen sessiz tanıklardır.
Aşk
Kayıt Tarihi : 10.2.2025 16:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!