Elestü bezm-inden ewelki cüzde
Hayrı şerri cem etmiştir Âdemde
İyilik, kötülük, insanız, bizde
Âdemoğlu beşerdir ki, mademde
Hâlbûki, kuru bir çamurdan iken
Batıyor, mukaddes bedene diken
Çizdiği kaderin kahrını çeken
Üçyüz altmış altı azâ bedende
Hevâ söz dinlemez inad ederde
Ruha hâkim olmuş elem, kederde
Arzıhâller Halîkına giderde
Umman doldu kan ağlarken didemde
Şükür lâzım imtihan çün kesâda
Cenneti âlâ’nın yaşı Îsâ da
İki kurdun kısmetiyse Mûsâ da
Hikmet, sürüde mor koyun güdende
Cennet ucuz değil cehennem dâhi
Lüzûmsuz sanmayın, değildir sahi
Gâhi kanatlanır, sürünür gâhi
Yedi sırat gizlenmiştir kademde
İhlâs kazanında kaynayıp pişen
Habîbi kibriyâ izine düşen
Ehli takvâ ile hakka erişen
Cennete kavuşur geçip gidende
İttiba etmeyen yerde sürünür
Boşta gaflet hırkasını bürünür
İşaret edilen tek, tek görünür
Âlâmet-i âhir zaman mübhemde
Ananın Rahminde yazılır kader
“Herkes, ne ederse kendine eder”
Biat etmeyenler boğulur gider
Bermuda üçgeni denen düdende
Abdesti alıpda yatılmadıkça
Gafletin hırkası atılmadıkça
Şer’i şerâte katılmadıkça
Kararlıyım haklı olan şüphemde
Dehr-i ihânette sürünenlerle
Türk olmayan İslâm görünenlerle
Kuzunun postunu bürünenlerle
Ehli küfrün tahayyülü fitende
Sonbahardan, kıştan sonra yaz eden
Kurân-ı Hâkimi OTUZ CÜZ eden
İyi, Güzel, Doğruluğu va’zeden
Cevheri hakikât yüklü, sitemde
Şimşekle yıldızı saydırdıkları
Sıratta ayağın kaydırdıkları
Emri ilâhiye uydurdukları
Bahaneler, mazaretler, zatende
Halkettiklerine veriyor rahmet
İrtikâp etmekçün lâzımdır zahmet
Arı esrarıdır balında hikmet
Halîk va’zeylemiş derdi merhemde
Müslüman Müslümanın gardaşıdır
Gardaşlığı yaşatmayan şaşıdır
Nûh Nebî sünneti tufan aşıdır
On Muharrem Aşuresi ha sende
Anasız babasız olan sineyi
Oradan anasız HAWA anayı
Varetti, Âdeme refik sunayı
Babasız varolan oğul Meryemde
Anamız babamız bir değil midir?
Cehlin akıttığı kir değil midir?
Tutulan yol nârla, nûr değil midir?
Verdiği dert ha Eyyûb (a.s)’da ha bende
Sevdikleri peşipeşine gitti
Ayrılık acısı canına yetti
Bu mükedder hâlde Hakk dâvet etti
Mirâc-ı hakîkât, şedid matemde
Kol kırılsa yen içinde sararsın
Gardaş diyenlere seni yorarsın
Düştüğünde gardaşları ararsın
Yokolurlar kimse görmez ölsende
Der ki: “Bilmiyorsan bir bile sor”
İmtihânı verebilmek pekde zor
Şer gördüğün düşlerini hayra yor
Kul olarak ben tevekkül edemde
İSLÂMİ’nin tecelletti kaderi
Ömür boyu tükenmedi kederi
Nereden görecek gelip gideri
Farketmez; gelsende, hiç gelmesende
Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 6.8.2023 19:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!