Durma, eğik;
Basamak olursun, “haksızlık” gökdelenine.
Her yüksek taşın altında,
Vardır, küçük taş.
Küçük taş; ezik, garip.
Yüksek taş; yukarıda, beyler beyi.
Düzen, karanlığın ortasında kalmışsa,
Bil ki; yıldızlar karanlıkta ışık verir,
Yıldız; olamazsan,
Mum, dahi olsan,
Parlarsın, karanlıkta.
Her gecenin sonu gündüz.
Beklemeli isyansız, sabır ile güneşi.
Doğmaz, umut güneşi
İstemezsen savaşmazsak nefis ile.
Karıncanın niyeti
Hz. İbrahim’i yakan ateşi söndürmek değil
O yolda canını vermekmiş
Elinden gelse fil olup söndürecek
Niyet yıldız olmak olmalı
Allah sevgisi, peygamber sevgisi
Parlamazsa gönülde
Ot geldin saman olamadın demek
Mahşer günü
sevap kırıntıları ile geçilmez sırat
kalbin ilacı namaz
yaş olunca 70
yiyemez, içemez, gezemez olunca
akla gelmemeli namaz
gitmemeli Mevla’ya borçlu
azar değil azap işin sonu
kapıldığın dünya hevesi
yakacak, yıkacak seni
uyanmalı gaflet dünyasından
nefsin her isteğine denilirse evet
o yolun sonunda ki şimdiden belli
boş geçen her gün
nefis ateşini alevlendirir
zordur nefsi söndürmesi.
Kayıt Tarihi : 16.8.2012 01:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!