Düzen Şiiri - Burhan Çay Giftos Leo

Burhan Çay Giftos Leo
91

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Düzen

Analar, babalar evlat katili,
Evlatlar, ana baba katili,
Amcalar, dayılar, halalar suç ortağı,
Teyzeler, kardeşler, yeğenler suça meyilli...
Ne aile kalmış ne dirlik, ne dirlik kalmış ne birlik.
Kimse de kalmamış vicdan, kalmamış sevgi!
Bozulmuş nizam, bozulmuş insan!
Sanırsın, milletler arası bir yarış var.
Kendini en çok bozan, kendinden olanı en fazla öldüren kazanacak bu yarışı.
Ödülü ise kanlı bir kadeh belki,
Belki bir avuç toprak veyahut çokça güç ve çokça iktidar olacak.
Bu kadar da değildir, olmaz diyeceksin. Ama bu kadar işte! Ve bu kadardan da fazlası var.
Tüm olmazların oldurulduğu zalim bir düzen var.
Bu öyle bir düzen ki;
Kötülük sıradanlaşmış, iyilik ise kayıp bir can, belki de ölü, çürük bir ceset!
Bu öyle bir düzen ki;
Çocukları öldürmek kanun sayılmış.
Masumlara yaşam hakkı tanınmamış. Hepsi de toprak altı hücrelere atılmayı bekleyen birer ölü mahkum adayı.

Ve işte modern çağın, zalim düzeninde;
'Ölüler konuşamaz.' dedi birisi.
Her şehrin sokaklarında yığın yığın cesetler. Hane duvarlarında kurumuş kan izleri.
Katillerin hükmü altında ezilmiş merhamet, taraflı bir kararla tutsak alınmış hakkaniyet!
Hakkı bile kandırmış kötülük,
Hakkı dahi bilmez olmuş insan!
Ve bu yeni çağın zalim düzeninde vatandaşlık tanımı şöyle yazılmış;
Eli kanlı bir caniye, azgın bir canavara dönüşen her insan, bu zalim düzenin bir kazananı ve düzenin sahibi onursuz bir kişidir.
Yalanım varsa ne olayım?
İnanmazsan tarihe sor!
Göstersin sana kanıt!
Al sana nice toplu mezarlar.
Al sana nice ölü çocuk kemikleri,
Al sana ceset ceset analar, kızlar...
Gördün mü? Bildin mi? İnandın mı şimdi?
Ve iyi bak onlara, çürümüş olsalar da;
Hepsinin yüzlerinde aynı korkuyu okuyacaksın.
O vakit utanır mısın insanlığından, bilmem.
Zira hepsi de aynı cellat elinde solmuşlar.
Hey, son vicdan sahibi insan! Her kimsen ve nerede saklanıyorsan, kulak ver ve dinle!
Dinle ve anla! Duyuyor musun?
Nice ölü kadın feryatları, nice ölü çocuk ağlamaları sarmış dört bir yanı.
Hepsi tek ses olmuş, yeri göğü inletiyorlar. Ve haykırıyorlar çürümüşlük kokan nefeslerini yere - göğe, dünden bugüne ve yarına salgılayarak. Hem kim duyacaksa onları.
Acaba diyorum, bir duyan kalmış mıdır gökte ve yerde, geçmişin ve bugünün bu ölüm çığlıklarını? Ve soruyor ölüler, cevap alamayacaklarını bile bile soruyorlar hem de. Soruları basit: Neden her çağda masumlar öldürülür? Ölüler hep haklıdır. Haklı mıdır gerçekten?
Cevabını biliyorsan söyle!
Yok bilmiyorsan, konuşma, sus!
Her çağda yaptığın gibi yine,
Çekil köşene pus!

Şu insan adlı mahluk, eli kanlı bir katildir.
Hadi gel de utanma, insanlığından.
Zira insan, Tanrısını bile öldürmüş, bir kötücül yaratıktır.
Hadi gel de korkma, insan olandan.

Çocuklar ve kadınlar,
Yaşlılar ve masumlar,
Yiğitler ve kahramanlar,
Tarihin kanlı sayfalarında birer izdir.
Sanma ki kanın rengi kırmızıdır.
İnsanlık denilen şey; kanla sıvanmış bir lahittir.
Sanma ki tarih hep masumdur.
Tarih denilen şey; kitaplar dolusu bir mezarlıktır.

Burhan Çay

Burhan Çay Giftos Leo
Kayıt Tarihi : 7.9.2024 18:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Burhan Çay Giftos Leo