Yaradan insanlara peygamberler gönderdi,
Acaba ne eksikti? Neydi onların derdi?
Sakalı mı uygunsuz, sünneti mi eksikti?
Mezar başında dua etmesi mi eksikti?
Neydi acaba sizce neydi ki eksiğimiz?
Misvak öğrenmek miydi, çürük de dişlerimiz?
Sömürüydü, zulümdü, tevhid idi, tağuttu,
Her yer ilah olmuştu dört bir yanımız puttu;
Rayından çıkmış olan insanlığı düzeltmek,
Hanif din inancını yeni baştan düzeltmek,
Çünkü birçok şey gibi din de bozuluyordu,
Üstü örtülü açık şirkler din oluyordu.
Yine zulüm sömürü kapladı tüm dünyayı,
İnsanlar yalan yanlış arıyorlar Mevla'yı,
Yok mu bugün zulümü Firavunu, Nemrudu?
Hiç de aratmıyorlar Nuh'u, Lut'u, Semud'u,
İnsanlık çıkmadı mı yine acaba raydan?
Ne kaldı ki, bir bakın, iman, edep, hayadan?
Önce nebi gönderir uyarırdı halkları,
Düzelirse ne ala düzelmezse çokları
Gönderdiği elçiyi dinlerlerse insanlar
Tırpan gelmez ne güzel düzelirse insanlar!
Fakat zulüm sömürü kapladıysa her yanı,
Düzelmezse bir görün siz o zaman tırpanı!
İşte yine öyle bir devir, bu dünya yine bu gün,
Düzelirsek ne ala düzelmezsek siz görün! ...
Kayıt Tarihi : 18.9.2015 20:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mulla Hüseyin Hatibinoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/09/18/duzelirsek-ne-ala.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!