Düzce'den 'Bir Paragraf'

Kadir Albayrak
401

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Düzce'den 'Bir Paragraf'

İşte;
Gecenin bu vaktini çok seviyorum
Yağan yağmur değil,
Ama ıslanıyorum
Yalnızlık damlaları bunlar
Ve ben; şemsiyemi açmıyorum
………
Şu ışıklara bakın! ..
Yuvalar, evler, ocaklar
İçlerin de cıvıl cıvıl çocuklar
Ya ben;
Issız sokaklarda,kendi başına bir serseri! ....
Değilim aslında (da) ,
Ama beni görenler, böyle der besbelli! ...
……………
Yere atılıp ezilen izmarit gibiyim
Ateşim sönmüş
Sönmüş de, yine de için için tütmekteyim
Ah be! .. Çocukluğum; hamidiye,
Gençlik; ” sabahçı kahvelerine hediye! ...”
Ne Aydın pınarın kaldırım taşları
Ne de kervanın telaşlı sokakları
Gölgemizin değmediği tek yer,
Gözyaşıyla karşılamadığım bir seher,
Yok! .. Anasını satayım! ..
Vay efendim “erkek ağlamazmış”
Halt etmişsiniz siz! ..
Elinden oyuncağı alınmış çocuklar gibi,
Hıçkıra hıçkıra ağlardım! ..
Şehrin ortasını bölen derenin duvarlarına
Vurarak başımı…
Pembe bulutlara yarenlik edemedik,
Giderken “gitme kal” diyemedik,
Kısaca, iki çift laf edemedik! ..

Uykuyla vedalaştık zamansız
Bir bela başımızda, amansız mı amansız! ..
Tespih taneleri misali,
Dökülmüşüz Düzce’nin dört bir yanına.
Körpe delikanlılığın her bir anı’nı,
Yüreğimizin çığlık çığlık nigahını
Ekmişiz her bir köşe başına! ..
Ekmişiz de, boy vermiş kırk yerden
Kah; akasya olmuş,
Kah; ” yel-i olmayan kavak! ..”
Bir acı masal yazmışız toprağına
Şimdi; bu yalnız sokakların
Karanlık bağrını delen kurşun misali
Bir yanından girip, yürüyüp gidiyorum
Çiğ yağıyor ve ıslandıkça ürperiyorum
Ben serseriyim ya! ..
İşim bu! .. Biliyorum! ...
…………….
Hani, ben de şu ışıklı yuvaların birinde
Sanki mutluluğu yaşayacakmış gibi
“Sanıyordum…..” Ama yanılmışım be! ...
Olmadı kahretsin! ... Olmaz da! ..Bilirim! ..
Olmasın be! .. İsteyen kim(!) ? ? ? ?
Böylesi daha güzel
Ben….Ben serseriyim
Öfffff ya! ..
Anlatmayayım diyordum ama
Söküldüm işte kahretsin! ...
Yuvarlanacak yine bir yığın lakırdı
Düşüp dudaklarımdan
Cam misali parçalanacak yerlerde
Ama…ama ille de
“Merak ettik….
Bir dinleyelim
Biz de bir kenarından sebeplenelim”
Diyorsanız! . Eh o zaman,
Benden günah gitti! ....
………………..
Dinleyin bakın;
Yaşım genç henüz, ya on altı, bilemediniz on yedi
Hatırlamıyorum
Savunmasız, hazırlıksız,yakalanmışım işte
Oltaya takılan balık misali! ..
Aşk dediler… “Ulan ne biliriz biz aşkı be? ? ”
Gencecik delikanlıyız henüz
Hani; Bir kızın gözlerine baksak,
Yüzümüz kızarır! ..
İki laf edebilsek “”kelimeleri bir araya getirip”
Kendimizi mecnun,
Bir şeyden haberi olmayan kızcağızı da
Leyla sanırız! ..
…………….
“Düzce” burası.. Öyle devasa bir şehir değil
O zaman herkes de tanır birbirini
Öyle birini sevsen bile şakkadak söyleyemezsin
Elli çeşit hesap yaparsın …hani
Babası, ya da ne bileyim abisi, duymasın diye
Ulu orta aşk meşk yaşanmaz bu şehirde
Eee öyle de olmalıydı yani
Dedik ya a dostlar Düzce burası
Delikanlının” deli deli” harmanlandığı yer! ..
……………..
Sonra ne olduysa oldu işte! ..
Birden, durup dururken
Ama; Ben yerimde duramaz oldum.
İşte “ne olduysa” o zaman oldu
Işıklar mı söndü, cellatlar mı göründü
Kapıları mı açıldı zindanların, bilmiyorum! ..
Ve gönlümün kapıları kapanıverdi
Şimdi siz; “Eeeee sonra”….. diyeceksiniz ya
İşte o kısmını atlayacağım
Kızsanız da anlatmayacağım
Neden ama? ? ? Diye sormayın
Dedik ya; bu şehir, delikanlının harmanlandığı yer
Biz de o harmanın dahliyiz dostlar
Can verir, sır vermeyiz elbet! ... Serde delikanlılık var! ...
………………..
Gitti, gidecekti
Gidiverdi,,,, yolda kalası! ..
Hiç olmasaydı daha iyiydi
Mazereti vardı… Sebebi vardı…
“Haklıydı! .” desem de inanmayın siz! ...
Ne hakkı be, ne hakkı? ? ? ?
“VEFASIZLIĞIN HAK OLDUĞU” nerede yazılı? ? ? ?
Gidene yakışan, hak ettiğidir
Hak etmeyene “hak etmediğini vermek”
Benim kabahatim! .... Verdik bir kere…
Sonucuna da katlandık işte
Adımız serseriye çıkmış! .... Çıksın
Bana kahpe diyen, diyebilen var mı? ? ? ?
Serseri olsam da alnım açık
Gözümden yaş aksa da, başım dik evvel Allah
Utanmıyorum kimsenin gözüne bakarken
Eğilip bükülmem, yere yüz sürmem
……….
Bir; “ALLAH’A KULLUĞUM VARDIR”
Bir; “ALLAH İÇİN ALNIM SECDEYE VARIR! ..”
………
Giden “adam” olsaydı gitmezdi zaten
Adam olmayanla ne işimiz olur ki? ? ?
……….
Kadının adamı olur mu demeyin ha! ....
“Adam adamdır” her yerde, ister erkek, ister kadın
Ulan;
“Adam olmadıktan sonra, erkek olsa, ne olur adın? ? ! ! ”
………..
Ağlasak ayıp diyecekler ya, ağlayamadık
Yedi bitirdi dert içimizi, anlatamadık
Hoş…. Anlatsak ne olacak
Çaresi şifası yok ki bu derdin
Adı aşk ya; “İlacı da derttir” bu meretin
“Unut” diyor biri, düşünme, değmez(!) diyor
Ya…..ya… Biz bilmiyorduk bunu be
İyi ki dedin ha! ... Laf ola beri gele
Hayret bi şey yav! ..
Aşkı bilen “unut” der mi “Utanmaz hergele! ….”
Hani…Lafım meclisten dışarı da
Aşkı bilmeyenler niye böyle ucube laflar eder anlamam
Ya hu, anlasana
Ben ondan kaçsam bile, kendimden kaçamam! ....
Sevenin hali “nazlı gelin” gibidir
“Hem ağlarım, hem giderim “ misali

……………….
İşte bu yüzden
Seviyorum gecenin bu vaktini
Vakit bu vakit! ..
Aşkın veresiyesi olmaz
Hepsi nakit! ...
Işıklar saçan evler sizin, yuvalar sizin,
Mutluluk, saadet hepinizin, olsun
Ben yalnızım,
-Sokaklar yalnız
Ben sessizim,
-Sokaklar sessiz
Adımız serseriye çıkmış, varsın çıksın
“O” kim mi? ?
Rüya, hayal ve isimsiz! ..

Kadir Albayrak
Kayıt Tarihi : 2.7.2007 13:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kadir Albayrak