yalnızlığım çoban ateşi
göğsümün taş duvarında
gölgelenir alev alev
karıştım;
uzak kentlerin kalabalık düşlerine
kirlenmiş suların ay ışığı içtiği yerde.
****
Gözlerine yazdığım
şiilerin sessizliğine dalardım
Ansızın gelen yağmurun
ıslak sesiyle ürperirdi toprak
sonra kokardı
çökerdi üzerime gece
içimden geçerdi turna göçleri
ağlardım sensizliğime..
****
dallarından düşen rüzgarla
merhem sürerdim kabuğuna
konakladığım
yaralı patikaların gölgesine
çökerdi dibine yüreğim
uçurumun koyuna düşmüş
acıyla kavrulmuş
umudun saklı ezgisi..
****
konuşamıyorum
sus ve dinle diyorum
dinliyorum
yüreğimin enkazıyla sesleniyorum
duyuyormusun ...?
yüreğimin anlatacakları
gözlerimin fermanıyla yasak
acı acı boğuyorum üç harfi
göğün mavisine dokunamıyor
saklı çığlığım....
****
bu kadar acıttım şiirleri
asıyorum susların dağınık sessizliğine
lal ağrılarıyla
susuyor mısralar
ben susuyorum
sen gözlerime düştüğün vakit
içimdeki bütün sesleri
bir yanı fırat
bir yanı dağ zirvesinde yine bağıracağım
göreceksin..
Kayıt Tarihi : 28.8.2017 17:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

şarabına...!
TÜM YORUMLAR (1)