Duyun Sesimizi... Şiiri - Hüseyin Yargı ...

DUYUN SESİMİZİ...

bir deli sevda uğruna dağları
delenler;
''enel hak'' diye derisi yüzülenler;
''ille dostun bir tek gülü beni yaraler''
diyenler;
cumhuriyet devrimini yaratan,
gazi kemaller;
memleket hasretinden,
yad ellerde can verenler;
''tam bağımsız türkiye'' için
darağacına gözün kırpmadan
çıkan yiğitler;
'' su'' misali ozanlar,
''acı soğana muhtaç'' kalan mahsuniler,
aşıklar;
duyun sesimizi...
duyun arşa varan feryadımızı...
duyun da ete, kemiğe bürünün gayri...

bir nefes olun canımıza can katan...
güç veren,
kuvvet veren aşılmaz bir dağ olun
sırtımızı dayadığımız...
ihanet seline bend olun yıkılamayan...
moral olun...
sevinç olun kederlerimize...
aşık olun...
sevda olun dağları delen gönüllerde...
birer körük olun aşılmaz
dağları eriten...
nene hatun olun,
çete ayşe, fato,
sütçü imam olun olanca mezalime...

sıkıştık kaldık ergenekon misali
bir vadide...
rehber olun, pusulamız olun
yolumuzu gösteren,
azgın denizlerde...
bilim olun, karanlık beyinlerde...
güneş olup doğun
zifiri karanlık şu günlerimize...
türkü olun lal olmuş dillerimize...

dört bir yanımızı sarmış ABD,AB...
yetmedi içimizde işbirlikçiler...
ve de deli dana, kuş gribi,
ve dahi kene...
bebelerimiz,
''anne'' diyemeden konuluyor
karton kutulara, sepetlere...
sonra veriliyor babanın
naçar ellerine...
atlantik suyuyla boğuluyor
hak arayan emekçimiz...
''tek dişi kalmış canavarın'' copuyla
sakat kalıyor kamu çalışanı, işçimiz...
üretici inim inim inliyor zamdan,
zulümden...
kanını pazarlıyor mehmetciğimiz...

toprak ve de toprak...
anadolumun kıraç toprağı
göz yaşı döküyor...
insanlar yorgun, hasta...
insanların umudu kalmadı bugünden yarına...
gençler baba eline muhtaç...
gençler tinerci, balici...
rokcu, topcu, televoleci...
sabahtan sabaha diziler
esrar, eroin oldu...
beyinler yıkandı, bedenler uyuştu...

bölücüler, gericiler mecliste...
yurtseverler, devrimciler hapiste...
eş başkanlar, feto müritleri
saltanat sürüyor, lale devri' nde...
bebek katiline ''sayın'' deniliyor,
şehitlere ''kelle''...
''allah ile aldatılan'' çocuklarımız
kim bilir göçüğün neresinde...
köz düşmüş anaların yüreğine,
hepsi birer canlı cenaze...

tıpkı ondokuzların karabulutları
ağmış tepemize...
hava puslu...
hava kurşun gibi ağır...
lakin kulaklar ''telekulak'' olmuş,
halkıma sağır mı sağır...
timsah göz yaşları akıyor
şehidimin ardından...
hamasi nutuklar atılıyor...
yemyeşil ormanlar cayır cayır yanıyor...
göz bebeğimiz, ordumuz
parçalanmak isteniyor...
türkiyem'in üzeri
karaçarşafla örtülüyor...
memedimin başına
çuval geçiren itler,
körpe beyinleri türbanla çevreliyor...
entrikalar, tertipler
birer dizi oldu malum medyada...
biri bitmeden diğeri başlıyor...

şehitler! ...
kuvvay-ı milliye şehitleri! ...
mezardan çıkmanın vaktı zamanıdır! ...
duyun feryadımızı,
duyun sesimizi...