Öylesine bir yaşam işte, sadece gizliden gülme isteği ile dolu, göstermelik tebessümlerle merhaba diyoruz güne, bir dost sesine adamışık nefes almalarımızı, buna da şükrediyoruz arada sırada bir merhaba diyenimiz var diye işte böylesine bir yaşamı körükler dururuz hayata inat gülmeye çalışıyoruz işte...
İçimde tek bir yangın olsa söndürmeye çalışayım, ama diğerleri sönemedikleri için hırçınlaşacak sanki, ama, duyulmaz bir ses ki tüm yanışların üst alevlerini köreltiyor, gizliden aşikara bir masal anlatırken...
Tüm bu geçmişe dönük düşünceler…
Şimdi içimde uzakların, uzaktakilerin düşünceleri kaynıyor, sahipsiz düşüncelerin iç seslere dönüşmesi bunlar…
Eski zaman masal anlatıcılarının sesini beklerken, uyuklamak gibi bir şey veya o sesi dinlerken, o masalın içinde yer almak için uyuma isteği gibi bir şey bunlar…
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla