Bilebilseydik eğer;
Gökkubbeye daha yoğun,
Tavuskuşuna daha derinlemesine bakabilmeyi
Zamanın beş dakikası daha kayda değer geçerdi.
Kavrayabilseydik eğer;
Menekşelerin kadife dokularını,
Gül yapraklarının kıvrımlı dönemeçlerini,
Karanfillerin dantelli ayrıntılarını,
Nefeslerimizi savururken daha temkinli davranırdık.
Çözebilseydik eğer;
Ateş böceklerinin ışıklı danslarını,
Mürekkep balığının mürekkebini,
Yunusların güleç yüzlerini
Hayatın sırrına daha çok yaklaşırdık.
Anlatabilseydik eğer gerçekten;
Bulutlara kimlerin yön verdiğini,
Arıların nasıl altıgen çizebildiklerini
Saniyelerimiza acımasızca yüklenmezdik.
Duyabilseydik eğer;
Çam ağaçlarının viyolensel uğultusunu,
Irmakaların sır dolu şırıltısını,
Kanaryalaırn solo konserlerini,
Geçen her saaate bir şarkı yazardık.
Zevkine varabilseydik eğer;
Flamingoların romansı anatomisinin,
Penguenlerin kış kreasyonlarının,
Ömrümüz Yaratıcıyı tanımakla tamamlanırdı.
Ve görebilseydik tam eğer;
Venüsün rüya pembesini,
Plutonun dünyaya uzaklığını,
Güneşin cehennem ateşini,
Uçuklamış dudaklarla dolaşırdık etrafta.
Var olanların ve var olmanın sırrını çözer
Sindire sindire düşünerek değerlendirirdik zamanı.
Duyuların ötesine geçmeye çalışır
Ölüme bile neşeli bir kelebek kondururduk.
Kayıt Tarihi : 17.2.2006 17:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!