Boynumda bir urganla, gök kubbeye el açıp
İsmini "Nesimi'yle" andım senden habersiz
Her garip şair gibi, şiirlerde gül açıp
"Figâni'nin" yanında zandım senden habersiz
Hangi ok saplanacak, yetim kalmış ahıma 
Hangi mızrak girecek, bu sevdadan zırhıma
Bedeni terk ederken şu biçare ruhuma
Mahfuz bir elbiseyi sundum senden habersiz
İşte böyle aşkımı, hafız bildim sen yokken
Hayalini geceme, yıldız bildim sen yokken
Kurduğum her cümleyi, aruz bildim sen yokken 
Şiir olup omzuna kondum senden habersiz
Bir âlim "mekruh" dedi, diye melâl bulduğum
Ak alnını üstelik bir de helal bulduğum
Karanlıklar içinde sanki hilal bulduğum
O ahu gözlerinde, candım senden habersiz
Senin için yaptığım bir kalenin burcundan
Bakarken hicran doldum şu hasretin hıncından
Kabzası yakut süslü bir hançerin ucundan
Damlayıp çöle düşen kandım senden habersiz
Gelir diye bekledim ricatım küle döndü
Yokluğun kavururken firkatim küle döndü
Kays ile kaderdaştım hilkatim küle döndü
Şu çölün ortasında yandım senden habersiz
-------------------------------------------------------------
mahfuz: korunan muhafaza edilen
hafız: koruyan ezberleyen
ricat: geri çekilmek
firkat: ayrılık acısı, üzüntüsü, ayrılış, ayrılma
hilkat: yaradılış
Kayıt Tarihi : 23.10.2025 14:51:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Divan şiirinin zarafetini bugüne taşımışsın kaleminle… Her dizesi dua gibi, her kelimesi anlamla dolu. “Duymadın beni” derken bile aşkın sabrı hissediliyor. Kalemin kavi duygun daim olsun hocam...
çok teşekkür ederim Serpil hocam...
TÜM YORUMLAR (2)