Duyguların kraliçesi... Şiiri - Talat Özgen

• 

  Ülkü Şahin

  Görünmeyenler olmasa görünürlerle ihtiyaçlarınızı görüp mutlu olmanız asla ve kat'a mümkün olmaz dı Talat bey! Bir an akılsız, şuursuz, idraksız, izansız, ruhsuz, duygusuz, vicdansız bir yaşantı tahayyül edin! Tabii ki tahayyül gücünüzünde olmadığını varsayın! Bu durumdaki bir kişinin değil mutlu olması, ayağa kalkıp yaşaması bile söz konusu olmaz dı. Zira insanın ayağa kalkması için önce görünmeyen bir ruha ihtiyacı vardır. Sonra düşünme ihtiyacı için akıl idrak ve şuur hatta izan gibi hasselere ihtiyacı vardır. Ötekileri siz kıyaslayın! Artı; kokular alemindeki, lezzetler ve tatlar alemindeki tatlar, lezzetler, sesler alemindeki savtlar nidalar vs. hepsi de görünmeyen ihtiyaçlarımızdandırlar. Bunlarını ve mümasillerini görmüyoruz diye hayatımızdan çıkarmamız veya inkar mı etmemiz lazım? Bunları görmesekte onların gerçek ve yaşamımız için zaruri olduklarını biliyoruz ve de tabii ki onlara inanıyoruz. Peki bunların varlığına inanırken onları yaratıp bizlere imtihan için veren görünmeyen Rabbimize mi inanmıyoruz? Onun görünmeyen ahiret yurduna, görünmeyen meleklerine mi inanmıyoruz? Görünmeyen virüslere bakterilere inanan modern bir insan neden konu onlar olunca inkara meylediyor? Bunların akli, izani ve mantıki bir izahı var mı?

  Devamını Göster

  • 0
  • 0

  Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)