Ben Tako
Özledim seni çok özledim deliler gibi. Bir umuttu gökyüzü. Gökyüzüne baktım belki sen de bakmışsındır da gözlerimiz aynı yere bakmıştır tek bir noktada birleşmiştir. Sevdim çok sevdim belki kendimden nefret ettim ama seni sevdim. Sevmediğim şeyleri sırf sen seviyon diye sırf sen varsın diye sevdim. Bir başkaydi bizim hikayemiz. Bizdik. Biz bambaskaydik. Nerden nereye geldik neleri atlattık. Ama biz olmayı beceremedik.
Mesafeler... Sahi engel miydi mesafeler sevgimize? 526km. Dile kolay 526 km. Ama biz zoru severiz sınırlar bizi boğar dimi? Ne kadar da zor. Kokusunu bilmediğin birini sevmek.
Kalbinde... Kalbin sana ne kadar yakın oysaki. Kalbinde olacak kadar çok yakın dokunamayacak kadar uzak. Kısacası: Dokunamadığım ama düşünü kurduğum, gökkuşağı kadar yakın ve uzaksın bana...
Sevmek... Sahiden neydi sevmek? Sevmek sevmekten çok özlemek. Kaçmaktan çok kovalamak. Mutlu olmaktan çok üzülmek. Gerçeklerden çok hayaller. Kolaylıktan çok zorluk. Tatlı olmaktan çok acı çekmek. Kavuşmaktan çok beklemek. Ayakta durmaktan çok yıkılmak. Kendin olmaktan çok kendinden kaçmak. Kızgınlıktan çok kırgınlık. Gürültüden çok sessizlik. Bir çıkış yolundan çok çaresizlik. Garip bı duygu. Özlemek acı hasret hayal kırıklığı beklemek çaresizlik yorgunluk. Mutluluk, huzur, kırgınlık, kızgınlık. Her duyguyu barındırıyor.
Özlemek... Bana özlemeyi anlat deseler; hani denize girersin güzeldir her şey uzaklara gidersin ama daha derinlere batarsin ama orası daha güzel daha serindir. Öyle işte birbirimizden uzak kaldıkça daha derine batariz. Serin olduğu halde derindir orası zorlanırsın. Seni özlemek de öyleydi uzaktan derine daha çok battım halbuki daha serindi ama ben o serinlemeyi hissedemedim. Özlemek yarım kalmaktadır. Yediğin yemeğin tadını alamamaktır. Hep bir gülüşün eksik kalmaktır. Eksik olmaktır. Eğlensen geçmez, uyusan geçmez, üzülsen geçmez. Özlem çünkü. Özlediğin biri vardır uzaklarda. Ben çok özledim seni. Her yerde her şeyde sen vardin. Dinlediğim şarkıda, yediğim yemekte, içtiğim suda, yattığım yatakta. Neden ey sevgili? Neden bu kadar özlettin kendini? Seni özlemek bile çok güzel.
Beklemek... Beklemek özlemekten daha zor biliyor musun? Düşünsene sonunu bilmediğin bir zaman diliminde sürüklenip gidiyorsun. Gelsede bekliyorsun gelmesede. Elinden başka bir şey gelmiyor. Seviyorsun çünkü. Ah zaman ah! Çok kırgınım sana. Nolurdu sanki sevdiğimi bir an önce bana verseydin, beklemeseydim acı cekmeseydim. Cok zordu biliyon mu? Seni beklemek çok zordu. Ama ben her şekilde beklerim seni. Benim olana kadar beklerim. Beklemek mesele değil de beklemek yerine sevseydik yasasaydik o günlere yazık olmayacak mı? Bir nefes daha sensiz gitti. Yazık değil mi o nefesi beraber almak varken beklerken almak?Gittin. Bekliyorum. Ama neden beklediğimi bilmiyorum.
Umut... Umut etmek ne güzel dimi? İstiyorsun bir umut diyorsun. Ya gerisi? Umut etmekten öteye geçmiyor. Umut ediyorsun sonrası hayal kırıklığı. Bir umutla seni yaşamak ne kadar zordu. Bir umutla mesaj gelmeyeceğini bildiğin halde. Ne kadar zordu. Seni sensiz yaşamak. Ne kadar zordu. Küçük bir umutla yaşamak. En zoru da neydi biliyor musun? Sonucunu bildiğin halde kalbinde ufacık bir umut doğmasi. Ve ben ufacık bir umutla yaşamaktan çok yoruldum.
Çaresizlik... Sen hiç çaresiz kaldın mı? Ben hiç bu kadar kendimi çaresiz hissetmemistim. Bir boşlukta sürüklendim. Elimden hiç bir şey gelmedi. Sen beni o kadar çaresiz bıraktın ki! Özledim ama özledim diyemedim. Kalbim aciyor ama kalbim acıyor diyemedim. İste sen beni bu kadar çaresiz bıraktın. Düşünsene kalbin acıyor ve söyleyemiyorsun. Hatırlıyor musun? Senin kalbin acıyordu ve sen bana bunu soylemistin. Ben seni bu kadar çaresiz bırakmadım. Ey sevgili!Neden beni bu kadar çaresiz bıraktın. Elim kolum bağlı. Bir boşluğun içinde sürüklendim.
Kızgınlık... Çok kızgındım sana ama sevgim daha ağır basıyordu. Sevgim önüne geçti kızgın olmamin.
Kırgınlık... Çok kırdın ey sevgili beni. Canim çok yandı. Affedebilir miyim? Affetmek mesele değil de canımı çok yaktın ya yaralarım nasıl iyileşecek? Ya kırgınlığım nasıl geçecek? Kızgınlık ne kadar gürültü oysa kırgınlık ne kadar da sessiz. Sessizce çığlık attım duymadin mı? En çok senin duyman lazımdı.
Yoruldum. Çok yoruldum. Seni sensiz yaşamaktan bir umutla bakmaktan beklemekten.
İlk... Sen benim ilkimdin. İlk sevdiğim, ilk mutluluğum, ilk özlediğim, ilk kırgınlığım, ilk yorgunluğum, ilk aşkım...
Benim hayatımda ilkler çok önemlidir. Özel ve güzel. Sonum dedim ben sana. Senden başkası olmaz benim için. Unutmam istesem de unutamam ilkimsin çünkü. Ey sevgili neden sonum olmadın? Sen benim sonum değil SON'um oldun.
Ben bir kuyuya düşmüştüm. Sonra sen geldin. Çıkardın beni o kuyudan. Önce umut ektin yüreğime. Sonra gülüşünle suladın. Sonra da gidişinle öldürdün.
Neden ya neden? Neden gittin? Neden öldürdün beni? Ben kuyudan çıktım kurtuldum derken sen gidişinle daha çok derine ittin beni. Ve benim canım çok yandı.
Her şey çok güzeldi. Sen güzeldin. Seni yaşamak güzeldi. Hayaller güzeldi.
Hiç mi değeri yoktu yaşadıklarımızın? Ben yine bir umutla mesaj var mı diye baktım her gün.
Sevdiğim! Zaten aramızda yeterince mesafe var bir de sen niye engel koyuyorsun aramıza? Ben sana o kadar güveniyorum ki sevginden o kadar eminim ki.
Canım! Söyle bana neyin var? Sen iyi değilsin hissediyorum çünkü. Ama ben sana ne dedim. Yaralarını sarmaya geldim dedim. Yaralarını sarmama neden müsade etmedin? Düştüysen kaldırırım ben seni. Kaldiramazsam da beraber düşeriz. Beraber güler beraber ağlarız. Sonra yine beraber kalkarız.
Çok mu şey istedim senden? Yanımda olsaydın yeterdi. Tamam sus yazma hiçbir şey ama yanımda ol yeter yeter ki senin yanımda olduğunu bileyim.
Gittin. Sustun ve gittin. Neden gittin ey sevgili?Neden sustun? Bana bağır çağır kız kır parçala ama susma! Nolur susma! Susunca daha çok canımı acitiyon. Bari konuşup gitseydin. Beklerdim yine seni. Ama belirsizlik içinde beklemek var normal beklemek var. Ah belirsizlik. Ne kadar zordu. Belirsizlik içinde beklemek yaşamak.
Her geçen gün daha çok özledim seni. Daha çok sevdim. Daha çok canım yandı. Ama her geçen gün daha çok güçsüz kaldım. Bi ara o kadar yoruldum ki yüreğim kan ağlarken gözümden bir damla yaş gelmedi! Düşünsene yüreğin kan ağlıyor ve gözünden bir damla yaş gelmiyor. Gücüm kalmadi çünkü o yaşı çıkarmaya. Her gün mesajlara resmine bakarak ağladım. Her gün daha cok özledim. Sen sarılmadığın birine sarılmayı bile özlemek nedir bilir misin? Ben çok iyi bilirim. Sarılamadığım sana sarılmayı bile çok özledim. Sahi senin hiç mi canın yanmadi? Ben bu çocuğa bunu yapıyorum ama bunun hali ne olur diye hiç mi düşünmedin? Hiç mi özlemedin? Hiç mi aklına gelmedim? Bu kadar mıydı? Sevgin bu kadar mıydı? Bizim hikayemiz buraya kadar mıydı?
...
Kayıt Tarihi : 13.3.2023 04:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ona olan duygularımı kafamdan boşaltmak için kağıdın canını yaktım birazcık. Bir şiir değil. Bir isyan. Bir şikayet. Bir bağırış. Bir son...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!