Çiçek'in masası
Sığar mı bir odaya
Ne suçludur
Ne ezik
Herifçioğlu
Atar oyuna arpa
Gökyüzü yağsın
Güneşli damlara
Çatlaklara dolsun
Kuşların sesi
Mendilim erik dolu
Dört duvar iştahlı
Anladım kan boğumu gözlerinin kımıltısızlığından
Asla koynuma alamayacağım seni
Esmer ve küçük parmaklarına dokunamayacağım
Doğmayacaksın kucağıma
Rüzgar kısraklarının yelesi değmeyecek elime
Anladım
Baksan
Her yer unutkan
Marifet için kaldırsa
Bugünümüz
Soğuk sıkım zıkkım
Başkaydı kendimizdeki toprak
Koşar saçları
Domurunda rüzgârın
Bir gün
Bir gün işte
Dikiş tutmaz
Beyoğlu caddesi
Başımın etini yediler
Kışkırtıcı bilinmezler Solaris’te
Yaşayanlar ıssız
Ölüleriyle mutlu, ihtimalleri gerçek
Zaman çıkmazı
Hep olan orada
Kendime rastladım kaldırımda
Mümkünsüzler de varmış hayatta
Adım adım yaklaştım
Koşarak uzaklaştı
Buz yanığıydı yüzü
Tanıdım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!