Duygu Sepetine Bir Dörtlük Atın - Sadist ...

Zübeyde Gökbulut
108

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Ozanlar diyarı ozan yakar mı?
Kirlettin SİVAS'ı yüreğin gibi
Her sözü türküdür sazdan bıkar mı?
Kirlettin SİVAS'ı yüreğin gibi.

Yaradan aşkıyla çarparsa yürek
Nefrete ne gerek kîne ne gerek

Tamamını Oku
  • Remzi Timar
    Remzi Timar 11.01.2010 - 23:30

    Uzansa göklere dayansa boyun
    Hazreti Adem'den gelmedir soyun
    Maraş'da,Çorum'da hep aynı oyun
    Kirlettin SİVAS'ı YÜREĞİN gibi....... Sayfanıza ilkkez uğradım ve bu güzel şiirinizi okudum.. haddim olmayarak bir dörtlükle bende size katılmak istedim.. Hemşerim sayfanıza selam ve saygılarımı bırakırken sizede başarılar dilerim...

    Cevap Yaz
  • Seval Hislisoy
    Seval Hislisoy 02.11.2009 - 15:23

    size ve değerli katılımcı dostlara binlerce teşekkür bu tarih sayfalarından asla silinemeyecek kara kapkara bir lekedir.onlara insan denebilirmi onlara canavar sözcüğü bile az kalır.insanlık ve duygu fukarası yaratıklara yazıklar olsun.

    Cevap Yaz
  • Bekir Urfalı
    Bekir Urfalı 06.09.2009 - 12:06

    Sivas’ta değil ta yürekte ateş
    Başbağlarda acı çiğer de ateş
    Karanlık ellerden çıkar bu ateş
    Sivas büyük, kirlenmez yürekler gibi. ..Bekir Urfalı

    Cevap Yaz
  • Mustafa Erkenekli
    Mustafa Erkenekli 16.07.2009 - 22:00

    Hangi dinde vardır insanı yakmak?
    Hele bir dönüp de tarihine bak!
    Cehennem misali yandı Madımak,
    Kirlettin SİVAS'ı yüreğin gibi.

    Selamlarımla...

    Cevap Yaz
  • Ekrem Yalbuz
    Ekrem Yalbuz 08.07.2009 - 00:19

    Saygıdeğer Öğretmenim,

    Saygın, müşfik ve hoşgörülü sayfanızda düşüncemi paylaşmak istemiştim. İsabet olmuş.

    Sivas bizim gözümüz, göz bebeğimiz.
    Anadolu belki Sivas'tan ibaret değil ama Sivas, başlı başına bir Anadolu'dur.

    Sivas; bizim tarihimiz, kültürümüz, edebiyatımız, sanatımız, sevdalarımız ve acılarımızın harmanıdır. Kültür açısından Anadolu'yu besleyip doyuran mahsul de o harmanın ürünüdür.

    Böyle nefret edilesi bir olayla anılması şüphesiz ki hepimizi rahatsız eder.

    O;
    Açtı m'ola bizim elin güle yaprağı... ile

    Sivas ellerinde sazım çalınır... ile

    Benim sadık yârim kara topraktır ile anılmalı.

    O;
    Gökmedrese'si ile âlimler ve veliler barındıran Hıdırlık'ı ile Cumhuriyetin temel taşları ve harcı ile anılmalıdır. Ve daha binlerce...

    İçimizdeki Siyonizm güdümlü medya; dine, dindara, dinin kutsal değerlerine saldırma, yıpratma projesinin sonucu olarak ne zaman Sivas anılsa, ne zaman Sivas olayları ve Madımak olayı anılsa 'yobaz' diye söze başlıyor.

    Tıpkı soygunların, vurgunların, hortumların, faili meçhullerin gündeme geldiği zamanlarda 'irticaî tehlike' diye söze başladığı gibi.

    Bu millet, bu tür olaylara, artık üretilmiş sloganlarla bakmıyor. Bakmayacak.

    Madımak'ta yakılanlar bizim kardeşlerimizdir, canlarımızdır. Onlar bizim düşüncemiz, sesimiz, soluğumuz, sazımız, tezenemizdir. Yakinen tanıdığım merhum Muhlis Akarsu’yu hatırladıkça hâlâ içim yanar.

    Onları bu halk yakmadı. Onlar bu halka yaktırıldı. Muzır haşarat dâhil hiç bir canlının yakılarak öldürülmesini caiz görmeyen bir din, eşref-i mahlûk olan insanın yakılmasına asla müsaade etmez. Kaldı ki bu din, cinayetin her çeşidini haram kılmıştır.

    Gel gör ki bu olay; din emretmiş, Müslümanlar yakmış gibi verildi. Bazı cahil veya art niyetli insanlar şu anda bile bu şekilde yansıtmaya devam ediyor.

    Biz, seksen öncesi Kızılay’da öldürülen gençle Ulus’ta öldürülen gençlerin aynı silahla vurulduğunu biliyoruz.

    Biz Bağdat’ın bir mahallesinde; “Kızılbaşlar cami yaktı” diyen sesle başka bir mahallesinde “Yezitler türbe yaktı” diyen sesin aynı ses olduğunu biliyoruz.

    Biz, bu ülkede yaşayan insanların kardeşlerimiz olduklarını da biliyoruz. Dinimizin öğretisi de bu şekildedir. Aklın vardığı netice de bu şekildedir.

    Başbağlar olayı da yine o hain elin işidir. Bütün milleti ayağa kaldırmak, ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen hainlerin planıydı. Şükür ki büyümedi, bütün ülkeyi sarmadı.

    Şimdi yapılacak iş, yaraları sarmaktır. Kırılan, incinen gönülleri tamir etmektir.
    Sağduyunun galip geleceğine inancım tamdır.

    Annelik şefkati ve öğretmenlik bakışı ile yazmış olduğunuz güzel şiiriniz için sizi tekrar kutluyor, saygılar sunuyorum.

    Cevap Yaz
  • Ozan Sentezi
    Ozan Sentezi 05.07.2009 - 19:52

    Bu oyunu önceden de görmüştüm
    Bölüp uykuları kafa yormuştum
    Eski yaraları ancak sarmıştım
    Kirlettin Sivas´ı yüreğin gibi,, Ozan Sentezi

    Sevgili hocam duyarlı yüreğinizi kutluyor her mısrayı yüreğümle imzalıyorum..Asırlarca kardeşce yaşamış milletimizi düşmanlık ekerek bölme milli birliğimizi zayıftlatma oyunlarıdır yaşadıklarımız..Malesef oyuna gelmeye hazır bir yapımız var..Perde arkasını akıl etmeyiz pek..Aynı oyun Maraş,Çorum.. İmranlı vs yerlerde sergilendi ve hala sürmekte..İmranlı olaylarını birebir yaşadım öncesini sonrasını çok iyi biliyorum çoçuk yaşta olmama rağmen Hamd olsun ellerim temiz kaldı..Velhasılı kelam Sivas ´da yandım Başbağlar´da dondum Her iki olayın failide kesinlikle aynıdır saygılar selamlar hocam..

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Gazi
    Hüseyin Gazi 03.07.2009 - 11:50

    Hain eller çizdi sinsi pilanı,
    Büyüttüler nifak denen yılanı,
    Yutturdular katmerleyip yalanı,
    Kirletti Sivas`ı kahpe hainler.

    İsyanlar, darbeler, ihanet yordu,
    Sivas`a ağlayan, gayrıya kördü,
    Kapkara güruhlar her dönem birdi,
    Kirletti Sivas`ı kahpe hainler.

    Madımak olayındaki bariz tahrikler, derin güçlerin derinlerden gelen şeytanca planları ve
    o planların da harfiyyen uygulanabilmesi adına yetkili ve etkili makamların açık ihmalleri dikkate alınmadan
    Madımak hadisesi eksik anlaşılır kanaatindeyim.

    Şiddetin ve terörün her türlüsüne karşıyım.
    Aynı zamanda milletimin birliğini, dirliğini ve huzurunu bozmaya yönelik her türlü kahpe niyet ve planların da karşısındayım.

    O sinsi planların organizatörleri Madımak`tan kısa bir süre sonra Başbağlar`da camide yatsı namazını kılınırken genç,
    yaşlı, çocuk çoluk demeden 33 kişiyi yakarak hunharca, zalimce ve haince katlettiler ve basına yansıyan açıklamalarda Sivas`ın rövanşını aldıklarını söylediler.

    Kartel medyası, Madımak olayını adeta bir kampanya gibi anma ve suçlama havası içinde ısıtıp ısıtıp gündeme
    getirirken, Erzincanın Kemaliye İlçesi Başbağlar köyünde 33 masum insanın katledilmesine sessizliğini sürdürüyor.

    Sözde aydın, yazar ve kartel medyasının Sivas olaylarında ölenler için her yıl ortalığı ayağa kaldırmakta ve
    Başbağlar da katledilen masum insanları görmeyerek ikiyüzlü davranmaktadır.

    Sivası her yıl abartarak gündeme getiren bazı basın kuruluşları, Başbağlar katliamını niçin görmezden geliyorlar?

    Yoksa onlara göre Başbağlar, Türkiyenin bir parçası değil mi? Orada şehit edilenler bu ülkenin vatandaşları değiller mi?

    Bir köy haritadan silinmek istendi, 33 masum hunharca şehit edildi ve bu olay aydınlanmadı.

    Burada dikkat edilmesi gereken, bizim tarihin belirli dönemlerinde belirli iç savaşlara çekilmek istenmemiz
    ve birilerinin de bundan statüko, jakoben ve totaliter zihniyetin devamı ve tahkimi adına nemalanmak istemesidir.

    Kendi içimizde kendimizle boğuştuğumuz sürece birilerinin de gücüne güç takviyesi yapmış olacağımız gerçeği unutulmamalıdır.

    Çorum`da, Maraş`ta 12 Eylül’e hazırlık olarak bu millete yaşatılan Alevî-Sünnî çatışmalarının,
    yine 12 Eylüle hazırlık olarak kardeşi kardeşe kırdırdıkları Sağ-Sol kavgalarının bir başka sahnesi olan
    Sivas olayıyla da toplumu yine başka kamplaşma ve savaş meydanına çekmek istediler.

    Son yıllara bakarsak laik-anti laik, dinci- dinsiz gibi kavramlar etrafında tetiklenen iç savaş hazırlıkları
    ve toplumdaki yansımaları, meydana gelen kırılmalar dikkate alındığında görülecek gerçek şu ki;
    Türkiye` de bir savaş vardı ve buna her defasında yanlış isim koydular.

    Türkiye’de yaşanan ve daha da yaşatılmak istenen savaşın asıl adı;
    TÜRKİYE İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAK İSTEYENLERLE, TÜRKİYE İÇİN HİÇ BİR ŞEY YAPTIRMAMAK İSTEYENLERİN SAVAŞIDIR.

    HATTA BU HADİSELERİN ÖZÜ;
    GELİŞME, BÜYÜME VE MÜREFFEH TOPLUMLAR SEVİYESİNE GELEBİLMEK ADINA TEK BİR ÇİVİ DAHİ ÇAKILMASINI İSTEMEYEN İÇ VE DIŞ BİRLİKTELİKLERİN ORGAZNİSEDİR.

    Netice itibariyle hangi coğrafya ve hangi çağ olursa olsun haksız yere öldürülen, yakılarak katledilen masum insanların hepsine Rabbimden RAHMET diliyorum.
    Tüm katilleri ve katliamlarda ihmali olan, göz göre göre fırsat veren, göz yuman, insanlarımı kamplara ve kategorilere ayırarak, inanç farklılıklarını ve hayat sistemlerini kullanıp istismar ederek düşman kutuplar haline gelmesine yönelik sinsi plan kuranları da LANETLİYORUM.

    Gerçekleri görmek, görebilecek yere gelmekle mümkündür.
    Milletçe akl-ı selime sarılarak, birlik ve beraberlik çizgimizi sağlamlaştıracak hakikatin peşinde olmaktan başka çaremiz yok.

    Pusuda sinsi sinsi yatan iç ve dış düşmanlara birlik içinde olduğumuz dönemlerde hiç fırsat vermedik.
    Bundan sonra da vermeyeceğiz...

    Cevap Yaz
  • Abdullah Ramazan
    Abdullah Ramazan 02.07.2009 - 11:18

    YÜREĞİ TERTEMİZ ANADOLU İNSANINA KİRLİ OYUNLAR OYNAYAN ELLER ELBET KIRILACAK,
    KENDİ KANLARINDA BOĞULACAK İNŞALLAH..
    DUYGULARIMIZIN TERCÜMANI GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM TEBRİKLER..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta