Kalabalıklardan soyutlanan sığıntı serzenişlerim var!
Ele güne karşı içimi dökmek istemiyorum hüzün denizine
Bir alabora daha olabilir, belli mi olur?
Sezdirmeden vurur yaşamın sürç-i lisan sözleri...
Koyu mavi derinliklerde bekler kaygılar gün yüzüne çıkmayı sabırla ve inatla
Algıların en kuytusundayken zaman ve mekan mefhumu yok olur
Ne gitmeler gitmektir, ne kalmalar çare...
Satır başlarına taşınmış ne üdüğü belirsiz duygularım,
Bir baştan bir başa dolaşmakta sol yanımı
Kasvet karası gözlerin dikenli ok olur vurur heveslerimi
Yarınlarımdan çalar yokluğunun seneleri hesaplayamadığım
Ne dünden selam gelir, ne bugün hatırım sorulur
Sanırsın ki bitmez suskunluğum, durgunluğum...
Grilerde gezen umutlar beyaza bulanmak ister
Sakin görünür yürek; oysa sağanak yağmurlarla yıkanır,
Ardın sıra kana bulanır...
Kaçıncı gün dönümüne uyanır yitik düşler nöbetleşe?
Bir ben bilirim sorgusuz sualsiz beklerim diner mi fırtınam,
Aydınlanır mı gökyüzüm,
Selam verir miyim yeniden içimin güneşine gülümseyerek...
Sahi nerde kaybettiğimi bulabilir miyim çocuk sevinçlerimi?
Kayıt Tarihi : 7.6.2007 08:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
8 Haziran 2007
namık cem
Aydınlanır mı gökyüzüm,
Selam verir miyim yeniden içimin güneşine gülümseyerek...
...
Belki...
Böyle diyerek bekler yürek avutarak kendini...
Kaybettiklerimizse geri gelmez de...İş elimizde iken kıymetini bilebilmekte...
selam ve saygılarımla....
TÜM YORUMLAR (3)