akşam çöküyor göztaşlarının üzerine
mahşer yeri yapıyor güneş dokunduğu yeri
dokunuşların kırık kalbime can acısı
yanmakla susmak lazım gelen ikimize karşılıklı
en acısı konuşamamak,anlatamamak,bir ömrü
bitmeyen şiirler baş kaldırdı,isyanda...
Tamamıyla yabancıyım bu şehre.
Gökyüzünün kirpikleri nemli olmamalıydı,
Benim yaşadığım yerde!
Yabancı olon ben miyim, insanlar mı?
Her akşam bir kuş ölüyor,
Görülmeyen kirli ellerde!
Siz hiç kırık bir aynaya baktınız mı?
Aynanın her deltasında hayat çizgi çizgi hani.
Ben baktım.
Ama bilmiyorum,
Kırık olan ben miydim, ayna mıydı?
Sadece birkaç parça yüz görünüyordu.
Öyle bir ağlamalıyım ki,
Hem herkes görmeli,
Hem görmemeli...
Rimellerim hem akmalı,
Hem akmamalı...
Yaşlar avuçlarıma hem boşalmalı,
sen gidiyordun benim son hatırladığım,
arkanı dönmüş yürüyordun...
gtmeliydin bitmişken herşey
kalmak yanlış olrdu,güneşi doğmayan bir sabahta.
yaktım artık geçmişi sorma bana.
tüm iyi dileklerimi gömdüm seni delice sevmeyi,
kaybedilmiş zmanlara...
Evet en büyük yoksulluktu sevmek..
Ellerin olmadan tutunmak gibi bir şey.
uçurumların kenarında.
Her ne kadar kalsada geçmişinde yaraların,
Ben yalnızca sevgilim olmanı istemiştim...
Oysa sen, sevgilim dışında herkestin...
Benim değildin çaresizliğimin pençesindeydin
Ve ben yok oldum, seni o pençelerden kurtarabilmek için!
Bozuldu büyüsü aşkın...
Döküm mevsimi yaşıyor yüreklerimiz.
Bir rüzgar ki uçururken saçının telini,
Bir güneş kavuruyor bizi.
Gün yarın olmaya uzak.
Lodosta kaybolmuş bir gemi misali,
dün boğulan çığlıklara ithafen...
Sevinecek ne çok şey vardı
Oyuncak bebeklerim pempe kuyruklu uçurtmam
Sevinecek ne çok şey vardı
ne rahattı hayt annemin kollarında
Oyunu kaybetme şarkımız....hep aynı
hepimizin.
Ağlamak yok, sızlamak yok!
Arkanı döndüğünde yeterki,
Kimse mızıkçı demesin!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!