Hani bir sabah uyanıp,
Gözlerimizi taa uzaklara dikmiştik.
Sen dünyanın bir ucunda,
Ben dünyanın öbür ucunda.
Ben seni arardım,
Sen de beni.
Buluşabilme arzusu sarardı içimizi.
Senden bir koku,
Bir haber,
Bir ses,
Bir selam
Gelecek mi diye
Görebileceğimi sandığım yere kadar
Bakıp kalmıştım.
Ayrılık, ah yaman ayrılık.
Arada dönüp yine bakarım,
Senin de baktığını bilerek…
Sen sanki güneş,
Ben senden kopan ay.
Sen uçan kuşların altın kanadı,
Ben sana yetişecek rüzgar.
Sen gökten düşen bir damla,
Ben seni bekleyen çorak toprak.
Sen destanlar yazdıran,
Cennet bahçelerinin süsü,
Nadide bir gül,
Ben kokunu getirecek rüzgarı
Bekleyen bülbül.
Senin gözlerinin rengi,
Denizlerden, gökyüzünden de mavi,
Bütün yeşilliklerden daha yeşil,
Benim seni arayan gözlerim,
Ağlamaktan, umutsuzluktan katran karası.
Sen, cümle alemi hayrete koyacak kadar güzel,
Ben ferhat’a yoldaş, ben mecnun’a adaş,
Alemi hayrette koyacak kadar virane.
De cananım,
Leyla’dan geçme faslındayım.
Baktığım her yerde
Gördüğümü sandığım sen,
Artık hep ben.
İçimi kavuran,
Cayır cayır yakan o özleme sebep
Artık Ben.
Seninle ezelde sözleştiğimiz gibi
Seni içimde bulan Ben.
Bir bende buluşan ben.
Artık hep Ben,
Hep ben.
Aynada bakınca gördüğüm sen
Yine ben.
Yağmur olmak için dolaşan bulutlar,
Ben denizinden,
Duygu denizinden.
Kayıt Tarihi : 12.12.2005 17:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çok guzeldi
TÜM YORUMLAR (1)