Duydum Yunus Şiiri - Ali Cihangir

Ali Cihangir
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Duydum Yunus

Duydum Yunus...
yıkıldığını, yıkılırken feryadını duydum.
oysa sen;
zamana kızıyordun,
onsuz geçen saatlere...
ve geçici ayrılığın
dakikalarını,
saniyelerini,
hatta saliselerini bile hesaplıyordun...
ben de sana kızıyordum o zaman...
şimdi anlıyorsun beni değil mi can dost,
şimdi anlıyorsun beni...

Duydum Yunus...
Yunusça sevgini karartmış karalar,
duygularının üzerinden
kara trenler sürmüşler...
demir raylar arasında ezilmiş hayallerin...
“bitti” demişler, bitirmişler seni...
gözlerinle, düşlerinle,
sözlerinle alay etmişler...
bir oyuncak gibi oynamışlar benliğinle...
yalan mı be can dost,
yalan mı duyduklarım! ...
sen ise;
sigara fallarında çıkan ismi
kendi ismin zannetmiş yanılmışsın...
çünkü; öyle zannettirmiş zalimler...

Duydum Yunus...
paraya, Allah’a taparcasına tapılan bir toplumda,
sevgiyi, dostluğu, kardeşliği
dürüstlüğü arıyormuşsun...
boşa kürek sallıyorsun be can dost
boşa kürek sallıyorsun...
seninki;
güneşin yanında yıldızları aramak...
yapma be can dost,
birazcık zamanın çarkına uyuver...
yoksa Vallahi yaşayamazsın Yunusum,
Vallahi yaşatmazlar can dostum...
miden de patlar,
migrenin de tutar...

Duydum Yunus...
düğüm düğüm olmuş
boğazında hıçkırıklar,
gök rengi gözlerinden
boşalıvermiş
nisan yağmuru gibi yaşlar...
ağlamış,
isyanları basmışsın kaderine...
hatta;
bana bile küfretmişsin...
olsun be can dost,
biz seninle Aristo’nun dediği gibi;
“gerçek arkadaşlık;
iki gövdede yaşayan bir ruh
ve iki ruhta yaşayan bir gövdedir”
ilkesiyle dost olduk...
sen yıkılırken,
sen ağlarken,
senin onurunla oynanırken,
ben ayakta duramam ki...
ben gülemem ki...
ben mutlu olamam ki...

Duydum Yunus...
son sigaran yarım kalmış,
fincandaki neskafeden
bir yudum alabilmişsin...
en ağır yeminleri etmen gerektiğinde;
“şiirlerim yansın ki! ..” dediğin
yanlızlığını paylaştığın,
dertlerini anlattığın,
ihaneti bilmeyen
ve çok sevdiğin
şiirlerini yırmışsın birer birer...
şiirlerini yırtmışsın acımadan...
kırmışsın kalemini
Hakimin idam kakarı verdiği gibi...
sonra bir deprem olmuş;
kırılmış masandaki kül tablan,
kırılmış hatıra neskafe fincanın...
onurunla, canınla,
benliğinle birlikte kırılmış her şey...
sonbahar rüzgarları esmiş yüreğinde...
dökülmüş sevgi yaprakların...

Duydum Yunus...
kırılan kalemin,
yırtılan şiirlerin,
dökülen neskafen
ve yarım kalan sigaran ağlamış haline...
kara trenler basmışlar isyan sirenlerini...
demir raylar erimiş birer birer...
çınar ağaçları
dökmüşler yapraklarını senin için...
karlar erimiş,
kardelenler ağlamış yüce dağlarda...
ama yine de anlamamışlar seni,
yine de anlayamamışlar...

Duydum Yunus...
gideceğini duydum,
nereye gittiğini söylemeden gidecekmişsin..
bana öyle bakma dostum,
öyle boynunu bükme
deprem çocukları gibi.
Vallahi kanıma dokunuyor duruşun...
yapma be can dost!
sen böyle yıkılacak adam değildin,
ne fırtınalar,
ne depremler gördün hayatta...
bir kardelen ağladı diye,
bir kardelen kurudu diye
öyle hayata küsemezsin...
çekip gidemezsin bilinmezler diyarına...

Duydum Yunus...
başını öne eğip,
boynunu bükerek yürüyormuşsun sokaklarda...
dostların bile alay etmeye başlamışlar halinle...
kaldır be başını koçum,
dik dur dosta-düşmana karşı...
hayallerin ezilmişse demir raylar arasında,
ve alay etmişlerse gözlerinle,
düşlerinle,
sözlerinle,
yüreğinle alay etmişlerse
ne çıkar,
gül geç her şeye...
sen koskoca bir Yunussun,
öyle kolay kolay yıkılmazsın...
bana öyle bakma dostum!
öyle boynunu da bükme bir daha...
Vallahi kanıma dokunuyor koçum
kanıma dokunuyor duruşun...

Yunusum, can dostum!
ne olur o sözü söyleme,
söyleyipte beni de yıkma;
“GİDİP DE DÖNMEMEK VAR...”

26 Ağustos 1999 - 12 Eylül 1999 Osmaniye

Ali Cihangir
Kayıt Tarihi : 29.5.2009 09:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Cihangir